Paylaş
11 Ekim Pazartesi gününden itibaren hasta kabulune başlayan hastanenin, her zaman kaliteyi ön planda tutulacağını açıklayan Dr. Mehmet Bektur, Özel Buca Tınaztepe Hastanesi’nin yapımına 2007’de başladığını belirterek, “Amacımız Buca Tıp’ta yapamadıklarımız ve İzmir’de yapılamayanların olabilirliliğini sağlamakla ilgili bir projeydi” dedi.
Dr. Bektur, 22 milyon liraya İzmir’e 5 yıldızlı bir hastane kazandırdıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Bölgemizde ve İzmir’de böyle bir hastaneye ihtiyaç vardı. 2007’de arsanın alınmasıyla heyecan başladı. Hastanenin lokomotif branşları yoğun bakım, onkoloji, kardiyovasküler cerrahi ve kardiyoloji ile yanık birimi. İzmir’in eksiği olan yenidoğan yoğun bakım ünitesini de 12 yataklı olarak hizmete sokuyoruz. Zengin bir radyoloji ünitesi var, yine yeterli acil birimi mevcut. Tüp bebek altyapısı kuruldu, faaliyete 2-3 ay sonra başlayacak, beyin cerrahisi de var.”
Hasta memmuniyeti
Ameliyathanelerin ve yoğun bakımların tesisatları mekanik, dünyadaki son teknolojiye göre yapıldığını belirten Dr. Mehmet Bektur, “Hastanenin konumu açısından Dokuz Eylül Tıp’a 13 dakika, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne 11 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Selçuk yönünden otobandan geliş çok kısa sürede ayrıca, Kuşadası, Gümüldür bölgesinden şehir trafiğine takılmadan ulaşmak mümkün. İzmirli’ye yakışacak bir hastane işleteceğiz. Bizim mesajımız önce hasta memnuniyeti. Amacımız kaliteli hizmet, doğru ve hızlı teşhis, güleryüzlü hizmet. Burası İzmir’in gülen yüzü olacak” dedi.
Her üç kişiden biri tansiyon hastası
GÜNÜMÜZDE çalışanlarda en sık tansiyon ve şeker hastalıklarına rastlanıyor. İş yaşamının stresi vücutta bu tip hastalıklarla çıkmaya başladı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, “Her 3 kişiden birinde kan basıncı yüksekliği var. Bu her yaş grubunda da görülmektedir. Ancak, 60 yaşından sonra da bu rahatsızlıklarda artış olmaktadır” dedi.
Yüksek tansiyonu açıklayacak bir neden olup olmadığını her zaman sorguladıklarını ifade eden Prof. Dr. Akçiçek, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bazen hiç nedensiz de hipertansiyon olabilir. Sebebini bilmemekle birlikte nelerin tansiyonu teteklediği yol öğrenebilirsiniz. Bunların başında aşırı tuz tüketimi geliyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu günlük tuz ihtiyacı 6 gramdır, ancak Ege Bölgesi’nde bu oran 21 gram, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde 26 gram, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde de 25 grama ulaşmaktadır. Oysa unutmayın, 6 gramdan fazla tuz alımı zararlıdır. Vücudun su dengesi, tuz, yani sodyum üzerinden ölçülüyor. Mesela 6 gram tuz kullandığınızda içilen 1 litre suyun 800 mililitresini atarsınız. 21 gram tuz tükettiğinizde sadece 500 mililitre suyu vücudunuzdan atarsınız. Aşırı tuz alımında ayak ve göz kapaklarınız şişer. Kalp, göz ve beyin yüksek tansiyondan en çok zarar gören organların başında gelir. Kan basıncını yükselten diğer neden ise, şişmanlıktır. Yağ dokusu arttıkça su miktarı da artar. Tuza, şeker ve sigarayı da eklersek bunları hayatınızdan çıkarmanız şart. Hipertansiyonu kontrol için hekimlerinizin önerdiği ilaçları alabilirsiniz. İlaç kullanmanıza rağmen göğüs ağrısı çekiyorsanız, tansiyonunuz hala yüksek ise, algı problemi varsa dokturunuza danışın.”
Kalp hastalıklarının tedavisinde yenilikler
2010 yılı Avrupa Kardiyoloji Kongresi, İsveç’in Stockholm kentinde yapıldı. Kongreye dünyadan ve Türkiye’den 30 bine yakın hekim katıldı. Kongrede, kardiyolojideki yenilikler paylaşıldı ve tartışıldı, bazı uluslararası çalışmaların sonuçları açıklandı. Kongreye İzmir’den katılan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Özerkan Çakan, ileri evre kalp yetersizliğinde, ciddi kalp ritm bozukluğunda kalbi destekleyici ve şoklayıcı pil kullanımı ile ölüm oranında azalma sağlanabileceği gösterildiğini açıkladı.
İleri yaşta, kalp ameliyatı olması riskli kalp kapak hastalarında (daha yeni uygulanmaya başlanan ama henüz yaygın olmayan) bacak damarından girilerek (perkutan transkateter yolla) kapaklara stent veya klips takılma yöntemlerinin de tanıtıldığını belirten Prof. Dr. Filiz Özerkan Çakan, şu bilgileri verdi:
“Kanama testi takibi gerektirmeyen yeni grup kan sulandırıcıların sonuçları açıklandı. Bu ilaçların etkili olduğu, yan etkilerinin beklenenden az olduğu ve yakında warfarine alternatif olabilecekleri vurgulandı. Tüm dünyada hipertansif hastaların çoğunun tansiyonlarının istenen seviyeye düşürülebilmeleri için birden fazla ilaca ihtiyaç duyulduğu tekrar vurgulandı ve iki, hatta üç ilacın bir tablette bir arada bulunduğu hazır kombinasyon ilaçlarının hasta uyumunu artırdığının üstünde duruldu. Statin dediğimiz kolesterol düşürücü ilaçların yaşlılarda kanser riskini artırmadığı 26 büyük çalışmanın analizi yapılarak gösterildi. Dünyada çocuklarda şişmanlığın arttığına dikkat çekildi ve önlem alınması gerektiği vurgulandı. Kalp hastalıklarından korunma olarak en etkin yöntemin; risk faktörlerini azaltacak uygun diyet, hareketlilik, sigaranın içilmemesi ve bırakılması olduğu bir kez daha vurgulandı.”
Paylaş