İzmir’de kan sıkıntısı

Kızılay, kan stoklarında azalma olduğu için herkesi bağış yapmaya davet etti. Bölge Müdürü Dr. Gökhan Gök ilk kez böyle bir sıkıntıyla karşa karşıya kaldıklarını söyledi.

KIZILAY Bölge Müdürü Dr. Gökhan Gök, İzmir’de ortalama yüzde 60 civarında seyreden kan karşılama oranlarının ilk kez yüzde 35’lere kadar düştüğünü söyledi. Sıcak havalar ve bağışların ertelenmesi gibi sebeplerden kaynaklanan düşüşün, kentte büyük sıkıntı yaratabileceğini anlatan Dr. Gökhan Gök, "Başıma kötü bir iş gelse de kan aradığım zaman bulurum düşüncesi son derece yanlış. Bu rahatlıkla hareket edilmesine karşın ihtiyaç anında aranan kan bulunamıyor ya da çok zor bulunuyor. Bu konuda ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz gerekir. Bu sorun hepimizin sorunudur. Uygun durumdaki her vatandaştan kan bağışı bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Duyarlılık çağrısı

Yaz aylarında azalan kan stokları konusunda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkıntı yaşandığını kaydeden Dr. Gökhan Gök sözlerini şöyle sürdürdü: "1 milyon iyi insan arıyoruz adlı bağış kampanyasında vatandaşlarımızın duyarlı çabalarıyla stoklarda yüzda 25 artış sağlandı. Ancak İzmir’deki yüksek talep karşısında sıkıntı yaşıyoruz. İzmir halkı kendine yetecek kan bağış oranlarına ulaşamıyor. Kampanya kapsamında gezici mobil ekiplerimiz bağış talebi 30 kişiyi geçtiğinde (0232)-421 47 91 numaralı telefonu kullanarak çağırılabiliyor. Vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum."

Kadınlar safra kesesine dikkat

İZMİR Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinikleri Koordinatörü Şefi Opr. Dr. Mehmet Ali Önal, safra kesesinde oluşan taşların genellikle kilolu, 40 yaş üzeri, kolesterolü yüksek, açık tenli kişilerde daha sık görüldüğünü belirtti. Safra kesesindeki taşların erkeklere oranla kadınlarda yaklaşık 4 kat daha fazla oluştuğunu da vurgulayan Opr. Dr. Önal, "Safra kesesi armut şeklinde küçük bir organizmadır. Uzunluğu 10 cm genişliği 3 cm’dir. Karaciğere yapışıktır ve ortak çalışırlar. Karaciğerden salgılanan sıvılar safra kesesinde birikerek yoğunlaşır. Safra sıvısı sarı, yeşil bir renkte ve koyudur. Safrada bekleyen bu yoğun sıvı sindirimin tamamlanması için gerekli bir sıvı olduğundan sindirimi olumsuz yönde etkiler. Safra kesesindeki taşlar nedeniyle zamanında mideye salgı sağlanamaz ve sindirim şikayetleri görülmeye başlanır. Bunun sonucunda yemek yediğimiz zaman safra kesemizde mide kasılmaları oluşur" dedi. Safra kesesinde oluşan taşların önlem alınmazsa başka sorunlara yol açacağını belirten Opr. Dr. Mehmet Ali önal, "Mide bulantısı, karın ağrısı, midede şişlik hissi safra problemlerinde yaşanan sorunların bazılarıdır. Eğer safra taşları kese dışına çıkıp safra yoluna düşmüş ise ateş, sarılık, titreme yapabilir. Bu durumda hastaların ameliyat olması geciktirilse hayati tehlike artabilir" diye konuştu.

Dünyaya çağrı

Burak GEZEN, (DHA)

ÇANAKKALE Çevre Platformu, bir avuç altın için kurban edildiğini ileri sürdüğü Kazdağları’nın Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınması için kampanya başlattı. Platform, tüm dünyayı, "Kazdağları yok edilemez" demek için Türkiye’de Başbakanlık, Kültür ve Turizm ile Çevre ve Orman bakanlıklarına mesaj göndermeye çağırdı.

Platform, maden arama çalışmaları nedeniyle delik deşik edilen Kazdağları için SOS çağrısı yaptı, Türkçe ve İngilizce bir metni dünyadaki tüm çevre örgütlerine gönderip destek istedi. Hazırlanan metinde, "Dünya İnsanları; Asyalılar, Afrikalılar, Amerikalılar, Avrupalılar, Dünyanın rengi solmasın, suyu bulanmasın, oksijeni yok olmasın, diyorsanız; çağrımız sizedir; İDA’yı çöle çevirmek isteyenlere siz de ’Hayır’ deyin, İda (Kazdağları’nın mitolojideki adı) Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınsın. Çağrımıza siz de destek verin" denildi.

Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Ziraat Yüksek Mühendisi Hicri Nalbant, dünyaya verdikleri mesajda, Kazdağları’nın insanlığın geçmişi, bugünü, geleceği ve dünyanın kültür mirası olduğunu anımsattıklarını belirterek şunları söyledi:

İda yağmalanıyor

"Gözlerini kar hırsı bürümüş uluslararası altın tekelleri, insanlık için son derece önemli bir coğrafya parçasını bir avuç altın için batırıyorlar. Bunlar da günümüzün korsanlarıdır. Dört yıldır geceli gündüzlü sondaj faaliyeti sürdürdüler, bugün üretim aşamasındalar, İda Dağı’nı (Kazdağları) yağmalıyorlar, İda Dağı’na dokunulmamalı. İda Dağı maden ocağı olmasın. İşte bunun için SOS diyoruz. Kazdağları tanrıların yurdudur. Kazdağları oksijen kaynağıdır. Kazdağları hayatın ta kendisidir, yaşam kaynağımızdır, ekmeğimizdir, suyumuzdur. Kazdağları mitolojidir, yedi bin yıllık tarihtir, kültür coğrafyasıdır. Kazdağları açık müzedir. Kazdağları ekolojidir, endemik türlerin yaşam alanıdır, yabani yaşam barınağıdır. İşte bunun için SOS diyoruz. Onun için İda Dünya Kültür Mirası Listesi’nde olmalıdır."

Nalbant, kendileri gibi düşünen, "Kazdağları Tüm İnsanlığın Ortak Değeridir, Yok Edilemez" diyen herkesi tepkilerini Türk Hükümetine iletmeleri çağrısında bulundu. Yazılı açıklamada Başbakanlık, Kültür ve Turizm ile Çevre ve Orman bakanlıklarının e-posta adresleri, telefonları ve faksları da yayınlandı.

Kilo vermede egzersizin rolü büyük

Diyetisyen Burcu Gökçe "Kilo vermek , kansere yakalanma riskini de azaltır" dedi.

İZMİRLİ diyetisyen Burcu Gökçe, kilo vermeye çalışanların egezersiz yapmayı ihmal etmemeleri gerektiğini belirtti. Vücudun enerji harcamasını artırmak için en iyi yolun, aldığımız kaloriyi azaltırken hareket etme oranımızı çoğaltmak olduğunu kaydeden Burcu Gökçe, "Egzersiz, kilo vermeyi kolaylaştırma dışında da faydalar getirir. Diyet sürecinde yalnızca yağın yanmasını ve kas kütlesinin korunmasını sağlar" dedi. Egzersizin kan basıncı, kolesterol, vücut kompozisyonu, kalp ve solunum sistemi üzerinde de olumlu etkileri olduğunu belirten Gökçe, "Egzersiz obez kişinin psikolojik durumunu da iyileştirir. Verilen kilonun geri alınmamasını sağlar. Kansere yakalanma riskini de azaltır. Fiziksel aktivite ile ilgili öneri günde 4,5-5 kilometre yürümektir" diye konuştu.
Yazarın Tüm Yazıları