Paylaş
Batı bölgelerinde daha yaygın görülüyor. Cinsiyet farkı gözetmeyen kolon kanseri; sıralamaya girdiğinde tüm kanser türleri arasında yaygınlık bakımından 3. sırayı alıyor. En çok 50 yaş ve üzerindeki kişilerde görülen kolon kanserini; fiziksel hareketsizlik, obezite, alkol, kırmızı ve özellikle de işlenmiş et (salam, sucuk, sosis vb.) ve hayvansal yağların aşırı tüketimi tetikliyor.
Erken teşhis ve doğru cerrahi müdahalenin hastalara uzun yaşam fırsatı verebildiğini söyleyen Buca Tıp Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Göktuğ Faik Önder, bu konuda bilinmesi gerekenleri ve tedavi yöntemlerini anlattı:
DENGELER BOZULDUĞUNDA
“Kalın barsağımız, sindirim sistemimizin bir parçasıdır ve görevi vücuda yararlı besin ve suyu tutmak, kalan artıkları dışkı oluşturarak düzenli bir şekilde dışarı atmaktır. Genetik faktörler ve karsinojenlere maruz kalma sonucunda koruyucu mekanizmaların dengesi bozulursa kanser meydana gelebilir. Kolon kanseri dünyada en sık ilk 5 kanser türünden biridir.
Kolorektal kanserin gelişim nedenleri tam olarak bilinmiyor. Yüzde 95’i poliplerden oluşur. Polipler bağırsağın iç yüzeyindeki sonradan oluşan et parçalarıdır. Çoğu polip iyi huyludur genellikle kansere dönüşmez, ancak kolonoskopi ile çıkartılmaları, kolorektal kanser gelişimini belirgin olarak azaltmaktadır. Bu nedenle kolon kanseri önlenebilir bir hastalıktır.
Normalde 50 yaş civarı kişilerin yaklaşık yüzde 20’sinde polip bulunur. Yaş arttıkça görülme sıklığı da artar. Bu nedenle risk faktörlerinin bilinmesi ve tarama testlerinin uygulanması önem kazanmaktadır. Polipten kansere dönüşme sürecinin kabaca 5-8 yıl olduğunu söyleyebiliriz.
RİSK FAKTÖRLERİ
* Kolorektal kansere yakalanma olasılığı yaşla birlikte artar. Bu hastalığı olanların yüzde 90’dan fazlasına, tanı 50 yaşından sonra konulmuştur.
* Polipler kolon ya da rektumun iç duvarındaki büyümelerdir. 50 yaşının üstündeki insanlarda yaygındır. Çoğu polip iyi huyludur, fakat bazı polipler sonradan kanser olabilirler. Polipleri bulmak ve onları çıkarmak kolorektal kanser riskini azaltabilir.
* Aile öyküsü: Kolorektal kanser öyküsü olan kişilerin (özellikle kişi genç yaşta kanser olmuşsa) yakın akrabalarında da bu hastalığa yakalanma olasılığı vardır.
* Genetik değişiklikler
* İltihabi barsak hastalıkları (Ülseratif kolit, Crohn gibi)
* Sigara kullanımı
* Diyet: Yapılan çalışmalarda yağ oranı (özellikle hayvansal yağ) yüksek diyetlerin (batı tipi beslenme) ve kalsiyum, folik asit ve lifli gıdaların düşük olduğu beslenme şeklinin kolorektal kanser riskini artırabileceği öne sürülmüştür.
BELİRTİLERİ NELER
* İshal ya da kabızlık, dışkılama alışkanlığında değişiklik
* Bağırsaklarınızın tamamen boşalmaması hissi ve sık dışkılamaya çıkmak
* Dışkıda (çok açık ya da koyu renk) kan görme
* Dışkınızın her zamankinden daha ince olması
* Sıklıkla gaz sancısı ve krampları ya da doluluk ve şişkinlik hissi
* Nedensiz kilo kaybı
* Sürekli kendini yorgun hissetme, kansızlık (anemi)
KORUNMA YOLLARI
40-45 yaş itibarı ile kolon kanseri için tarama testleri yapılması önerilmektedir. En basiti gaitada (dışkıda) gizli kan bakısıdır. Gizli kan varlığı mutlaka ileri araştırmayı gerektirir, negatif olması kesin bir şey olmadığını göstermez. Bu nedenle 40-45 yaş sonrası en az bir kere kolonoskopi yapılması genellikle önerilmektedir.
NASIL YAPILIYOR
Merkezimizde de uyutularak kolonoskopi uygulanmaktadır. İşlemin bir gün öncesinde ağızdan alınan bazı ilaçlarla kalın barsağın boşaltılması sağlanmalıdır. İşlem 20-30 dakika kadar sürmekte ve bitiminde hastalar ayrı bir odada istirahata alınmaktadır. Kolonoskopi sonrası karında gerginlik, şişkinlik barsak içi verilen hava nedeniyle bir süre devam edebilir, birkaç saat sonra etki kaybolur. Kişi işlemden sonra 4-6 saat dinlenip, normal hayata dönebilir.
Paylaş