Paylaş
Dişeti hastalığının diş çevresinde bulunan dişeti ve çene kemiğini etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirten Dr. Kardeşler, “Özellikle orta ve ileri yaştaki bireylerin yüzde 80-90’ında geçirilmiş veya aktif dişeti hastalığı (periodontitis) bulunur. Bu yaş grubundakilerin diş kayıplarının yüzde 90’ı da bu hastalıktandır. Nedeni ilerleyen yaş değil, dişeti hastalığının ileri dönemlerinde diş çevresini saran çene kemiğinin hastalık nedeni ile erimesi sonucunda diş desteğinin azalması, dişin sallanır hale gelmesi ve çekilmesidir” dedi.
Toplumumuzda bu durumun normal karşılandığını da vurgulayan Dr. Levent Kardeşler, şunları söyledi:
“Dişeti hastalığı, önlenebilir ve tedavi edilebilir. İyi bir ağız bakımı, doğru tedavi ve düzenli kontrol ile kendi dişlerimizi ömür boyu kullanmak zannedildiği kadar zor değildir. İleri yaşlarda kendi dişlerimiz ile yemek yiyebilmek kadar konforlu ve lüks bir şey daha yoktur. Bu nedenle dişlerinize ve onun en büyük düşmanı olan dişeti hastalığına önem gösterin.”
Kalçası kırılan 10 gün bürokrasiye takılıyor
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Necil Kütükçüler, kalçası kırılan bir hastaya, ameliyatında kullanılacak uygun protez malzemesi bulunamadığında 10 gün beklemek durumunda kaldığını belirterek, “Bu gecikme, yasal prosedürlerden kaynaklanıyor” dedi.
Prof. Dr. Kütükçüler, bu tip durumlarda malzeme alımını hızlandırmaya çalıştıklarını söyleyerek, bunun her zaman olumsuz olmadığını, “Travmalardan sonra oluşan ödemin çözülmesi için belli bir süre gereklidir” sözleriyle açıkladı. Hastanın beklediği bu süreçte, ortopedi kliniği, başhekimlik ve dönersermaye arasında yazışmalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kütükçüler, bu, Türkiye’nin heryerinde aynıdır. Biz, bunu engellemek için yıllık ihale sistemiyle çalışıyoruz” dedi.
Herkesin kendi afet eylem planı olmalı
AVRUPA Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu, afet halleri için her kişinin, bulunduğu mekana özel planı olması gerektiğini ifade etti.
“İster evde, işyerinde, okulda, ister yolda ya da aracınızın içinde olun, yaşadığınız ve bulunduğunuz ortamlarda deprem ya da bir başka afet anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün” diyen Dr. Rodoplu, evin ve evin zemini sağlamsa, kişinin kendini korumaya alarak evde kalabileceğini, sağlam değilse de binayı terk etmenin ya da çamaşır makinesi, çelik kasa, mutfak tezgahı gibi dayanıklı eşyaların önüne sığınmanın yararlı olabileceğini belirtti. Dr. Ülkümen Rodoplu, bu konuda tek ve net bir doğru olmadığını söyleyerek, “Herkesin kendi eylem planını hazırlaması ve belli aralıklarla uygulaması gereklidir” dedi.
Paylaş