Çocuk sahibi olmak için yeni yöntem: IMSI

Haberin Devamı

BAYRAKLI’da bin 500 metrekare üzerinde 4 katlı müstakil alanda ikisi suit yedisi özel olmak üzere toplam 15 yatakla faaliyetini sürdüren ve 7 yılda yaklaşık 2 bin 500 aileye bebek mutluluğu yaşatan Smyrna Art Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi, canlı sperm hücrelerini 8 bin kata kadar büyüten IMSI mikroskobu sayesinde tedavide başarı şansını artırıyor.
Opr. Dr. Sühendan Cebeci, IMSI tekniğinin doğru endikasyonlu hastaya uygulanması halinde olumlu sonuçlar verdiğini söyledi, ”IMSI yönteminin uygun vakalarda kullanıldığında başarı oranını artırdığı tüm dünyada kabul görüyor. Bulguların tıbbi yayınlarla kanıtlanması ile merkezimize bu teknolojiyi getirdik ve uygulamaya başladık” dedi.
Opr. Dr. Funda Koçyiğit ise konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “IMSI yöntemi İzmir ve Ege’de sadece merkezimizde kullanılıyor. Intrasitoplazmik morfolojiye göre seçilmiş sperm injeksiyonu (IMSI) tekniği, 2004’te Benjamin Baartoy tarafından geliştirildi. Bu teknikte amaç, en iyi kalitedeki spermleri seçmek ve mikroenjeksiyon sonrası yüksek döllenme oranları elde etmek. İyi kalitede sperm ve yumurta, embriyo gelişimini de etkiliyor ve gebelik şansını artırıyor. Standart mikroenjeksiyon mikroskopları 200-400 kat büyütersek sperm seçiyor, IMSI tekniğinde ise yaklaşık 8 bin kat büyütmeli mercek sistemi olan mikroskop yardımıyla sperm seçimi yapılıyor. Spermlerdeki genetik bilgiyi taşıyan DNA’nın hasarı veya anormallikleri sperm basında vakuol diye adlandırdığımız hava kabarcıklarına neden olur. Şiddetli vakuoller standart ICSI mikroskobunda da ayırt edilebilmekle birlikte hafif ve orta şiddetteki vakuoller net izlenemez ve bu sorunlu spermler normal gibi algılanıp seçilebilir. IMSI teknolojisinde ise spermin başında olabilecek ve normal mikroskopla görülemeyecek herhangi bir anormallik daha rahat saptanabilir ve daha doğru spermin seçilmesine olanak tanır.”

Haberin Devamı

Çocuk sahibi olmak için yeni yöntem: IMSI

Haberin Devamı

Hangi hastalarda öneriliyor?

* Sperm testinde yüksek oranda anormal sperm tespit edilmiş hastalarda
* İyi yumurta kalitesine rağmen daha önceki uygulamalarda iyi kalite embriyo elde edilememiş hastalarda
* Daha önce tekrarlayan başarısızlık öyküsü olanlarda
* Önceki gebeliklerinde tekrarlayan düşük öyküsü olanlarda
* Az sayıda yumurtası olan kadınlarda fertilizasyon (döllenme) oranını artırmak amacıyla IMSI tekniği uygulanabilir.
Son yapılan çalışmalarda, IMSI tekniği ile seçilen spermlerin kullanılmasıyla daha iyi embriyo gelişimi, daha yüksek gebelik oranları ve daha az oranda gebelik kayıpları tespit edildi.

Çocuk sahibi olmak için yeni yöntem: IMSI

Alzheimer 50’li yaşlara indi

ÖZEL Tınaztepe Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Egemen Vardarlı, ileri yaşta görülen alzheimer hastalığının 50’li yaşlara doğru indiği söyledi. İlk belirtileri unutkanlık olarak ortaya çıkan hastalığın günümüz koşullarında daha sık kadınlarda görüldüğünü vurguladı. Dr. Vardarlı, ”Kadınlar depresyona daha yatkın. Çocuk büyütme, ev işleri gibi nedenlerden dolayı daha çabuk depresyona girebiliyorlar. Bu yüzden kadınlarda bu hastayık daha fazla görülüyor. Genelde 65 yaşında ortaya çıkıyor, erken yaşlarda saptanabilmesi için farkındalığın artması gerekiyor. Unutkanlık varsa mutlaka hekime başvurulmalı” dedi.
2050’de üç katına çıkacak
Dr. Egemen Vardarlı, sözlerine şöyle devam etti: “Alzheimer tipi demans hem hasta, hem de hastaya bakım verenler için çok ağır yükleri olan ilerleyici bir hastalık. Hastalığın gidişi yıllar sürer ve hastalar giderek ağırlaşır. Yeni tedavi yöntemleri ile ilgili birçok çalışma yürütülüyor. Ne yazık ki henüz tedavisi yok. 65 yaş üzerindeki bireylerde görülme oranı yaklaşık yüzde 6-10 arasında. Yaş ilerledikçe hasta oranı artıyor. 2050’de şu anki hasta sayısının üç katı Alzheimer hastası olması bekleniyor. Hastalıktan bizi kesin olarak koruduğu kanıtlanmış bir yöntem yok.”
Korunmak için yedi öneri
Bununla birlikte hastalığa yakalanma ihtimalimizi düşerebilecek önlemler ise kısaca şunlar:
1. Eğitimli bireylerde alzheimer oranı daha düşüktür.
2. Fiziksel aktivite ve egzersiz.
3. Obeziteden korunmak.
4. Hipertansiyonu, kolesterolü ve diyabeti kontrol altında tutmak.
5. Kardiyovasküler koruyuculuğu kanıtlanmış Akdeniz tipi diyet (işlenmiş gıdaların az olduğu, sebze-meyve ağırlıklı, zeytinyağı ve omega 3’den zengin diyet)
6. Depresyondan korunmak.
7. Alüminyum ve kurşun gibi toksik maddelerden uzak durmak.

Yazarın Tüm Yazıları