Paylaş
BAŞ dönmesi sık karşılaşılan bir sağlık problemi. Bir hastalık değil, ama ciddi sağlıksızlığın işareti. Herkesin farklı baş dönmesi tarifi var. Kimi bunu “ayağının altından bir şeylerin çekilmesi, beyninin içinin boşalması”, kimi de “gözünün kararması, ayakta durmada zorlanma” şeklinde tarif ediyor. Vertigonun ismini son dönemde epey duymuşsunuzdur.
Nasıl tanı konur, tedavi olanakları nedir, hepsini Atakalp Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Muhteşem Gedizlioğlu ile konuştuk.
Baş dönmesinin bir hareket yanılsaması olduğuna dikkat çeken Gedizlioğlu, tıp dilinde “vertigo” olarak adlandırılan, sağ ve sol denge sistemleri arasındaki eşitsizlik sonucunda ortaya çıkan bu rahatsızlıkta iç kulak, denge siniri, denge ile ilişkili beyin sapı çekirdekleri ve beyinciğin etkilenebildiğine dikkat çekti.
Baş dönmesinin iç kulaktan beyinciğe kadar pek çok yapıdan kaynaklanabileceğine işaret eden Gedizlioğlu, “Baş dönmesine dengesizlik, bulantı-kusma, terleme, yüzde solukluk gibi bulgular eşlik edebilir. Bunlar denge sistemleri ile ilişkili bazı çevre yapıların etkilenmesine bağlıdır. Bazen başta hafiflik, bayılacak ya da teknede sallanır gibi olma yakınmalar da baş dönmesi olarak tanımlanır. Hastanın yakınmasının tam olarak ne olduğu ortaya konmalıdır. Dengesizlik de yine baş dönmesi olarak tanımlanabilinir. Dengesizlik esasen baş dönmesi olmayıp, yürüme bozukluğudur. Bunun da öykü ve muayene ile ortaya konması gerekir. Baş dönmesi baş ağrısından sonra hastayı hekime getiren en sık nörolojik yakınmadır. Toplumun yüzde 20-30’unda görülmektedir” bilgisini verdi.
HASTALIK DEĞİL BELİRTİ
Baş dönmesinin kendisinin hastalık değil bir belirti olduğuna dikkat çeken Dr. Muhteşem Gedizlioğlu, öykünün çok önemli olduğunu, tam bir nörolojik muayene yapılması gerektiğini kaydetti.
Baş dönmesinin en sık görülen üç nedeninden ilkinin pozisyonel baş dönmesi (BPPV) olduğunu ve sabahları yataktan kalkarken yaşanan, bir dakikadan kısa süren ya da gün içinde başı çevirmek, uzanmak gibi hareketlerin neden olduğu iyi huylu bir tür olduğunu dile getirdi.
Menierenin ise baş dönmesi atakları, işitme azlığı, kulakta çınlama ve işitme azlığı ile ortaya çıkan uzun süreli hastalık olduğunu ve erkeklerde daha sık görüldüğünü kaydeden Gedizlioğlu, “Nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. İç kulak sıvısında artış ve şişme olduğu düşünülür. Buna yol açan olay metabolik, diyet ilişkili, toksik, alerjik, iltihabi, damar hastalıklarına bağlı, bağışıklık sistemi hastalıklarından biri olabilir. Meniere hastalığı öncelikli olarak KBB hekimleri tarafından tedavi edilir” dedi.
Vertigonun en sık üçüncü nedeninin de vestibüler nörit olduğunu vurgulayan Gedizlioğlu, üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra ortaya çıkan yangısal bir etkilenme olan bu rahatsızlıkta baş dönmesi, bulantı ve kusma görüldüğünü, işitme azlığı ve kulak çınlaması gibi yakınmaların görülmediğini ifade etti.
Paylaş