Akciğer kanserinde umut veren gelişmeler

Dünyada ve ülkemizde en sık görüldüğü gibi en öldürücü kanser olan akciğer kanseri, bu hastalıktan ölümlerin beşte birinden sorumlu.

Haberin Devamı

Türkiye’de yılda 30 bin yeni akciğer kanseri vakası görülüyor ve ne yazık ki bunun yalnızca yüzde 20’si cerrahi ile tedavi edilebilen erken evrede teşhis ediliyor. Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara. Asbest, radon gazı ve hava kirliliği diğer önemli risk faktörleri. Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık ve önlemenin en etkili yolu da sigara içmemektir. 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D, Türk Toraks Derneği Akciğer Kanserleri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel, bu hastalıkta umut veren yeni tedavileri şöyle anlattı:

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI
“Akciğer kanserini kabaca küçük hücreli dışı (KHDAK) ve küçük hücreli (KHAK) olarak ikiye ayırabiliriz. Yüzde 75-80 oranında daha sık rastlanan grup olan KHDAK, erken evrelerinde cerrahi tercih edilen yaklaşım iken, lokal olarak ilerlemiş ve cerrahiye uygun olmayan hastalarda radyoterapi kemoterapi kombinasyonu etkili tedavi yöntemidir. Tümörün akciğer dışına yayıldığı ileri evrede standart tedavi yaklaşımı ise kemoterapidir.

Haberin Devamı

YENİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Akciğer kanserinde yeni tedavi yöntemleri geliştirme çalışmaları hızla devam etmektedir.
* Genetik alandaki gelişmeler akciğer kanserine neden olan genetik mutasyonların saptanır hale gelmesine yol açmıştır. Bu genetik mutasyonları susturan hedefe yönelik tedaviler, yeni biri çığır açmıştır. Şu an için EGFR, ALK ve ROS1 mutasyonlarına yönelik etkili ilaçlar geliştirilmiştir. Amaç tüm hastalarda tümör neden olan mutasyonların belirlenebilmesi ve bunlara yönelik çok daha etkili tedavilerin geliştirilmesidir.
* Akciğer kanseri tedavisinde diğer önemli bir gelişme vücudumuzdaki beyaz kan hücrelerinin kanserle savaşmasını sağlayacak yeni yöntemler geliştirilmesidir. Beyaz kan hücreleri kanserleşmeye eğilimli hücreleri hemen tanımakta ve yok etmektedir.
* Ama bazı kişilerde kanserleşmeye eğilimli hücreler kendilerini beyaz kan hücrelerinden saklamayı öğrenmektedirler. Bunu sentezledikleri bir takım proteinlerin beyaz kan hücrelerinin kendilerini tanıyacak reseptörlerini kapatarak gerçekleştirmektedirler.
* Kanser immunoterapisi dediğimiz bu alanda araştırmalar çok yoğun bir şekilde devam etmektedir. İleri evrede, kemoterapiye dirençli olguların tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş ve bu alanda iki ilaç batı ülkelerinde ruhsat almıştır. İlk basamakta etkili olup olmadığına yönelik çalışmalar devam etmektedir.
* Diğer bir bağışıklık sistemin harekete geçiren tedavi yöntemi kanser aşılarıdır. Kanser hücrelerinde yer alan bazı maddelerle hazırlanan bu aşılar beyaz kan hücrelerinin kansere saldırmasını hedeflemektedir.
* Halk arasında Küba aşısı olarak da bilinen ilaç en çok üzerinde çalışılan ilaçtır. Küba ve Arjantin’de yapılan lokal çalışmalar sonucunda, o ülkelerde ruhsat almıştır. Ancak uluslararası faz 3 çalışmaları halen devam etmektedir.

 

Haberin Devamı

EN ÇOK İZMİR’DE
Prof. Dr. Tuncay Göksel, hastalığın en az Erzurum’da, en çok ise İzmir’de yaşandığını, hastaların yüzde 90’ının erkek ve ortalama yaşın 60 olduğunu söyledi. Erkeklerde risk yaşının 75 - 79, kadınlarda ise 80 - 84 olduğunu dile getiren Prof. Dr. Göksel, “Ne kadar uzun yaşarsak, akciğer kanseri olma riski de o kadar artıyor” dedi. Hastalığın en büyük nedeninin sigara olduğunu belirten Göksel, “Akciğer kanseri, sigara içtiğiniz sürece herkesi adil oranda öldürüyor” diye konuştu.

Yazarın Tüm Yazıları