Jet-lag

GEÇEN yıl Avrupa ikincisi olduğumuzda duygu tünelinde müthiş bir ucuşa çıktık. 12 Dev Adam bizdik.

Basketbol Milli Takımımız kötü oynadığında bile kendimizi avuttuk. Reklamlarda 12 Dev Adam'la egolarımız tatmin ettik. ‘‘Indianapolis mi? Kolay baba...’’ Onlarla yattık, onlarla kalktık. Yugoslavya maçında da Jet-lag'ın etkisinden kurtulup, gerçeği gördük.

Avrupa Şampiyonası bizi uyutmuş, Basketbol Milli Takımımızı da havaya sokmuştu. 12 Dev Adam yarattık, sonra da onlardan daha büyük olan sevgimizle ve hepsini gönlümüzde koyduğunumuz yerle ezilmelerine yol açtık. 12 Dev Adam, 1 yıl önceki değildi. Belki kadro hemen hemen aynıydı, ama kişilikler değişmiş, istek ve azim kalmamıştı. Mücadele yoktu. Dünya Şampiyonası ilk iki tur gruplarında sadece iki galibiyet aldık, onlar da elenen lokum takımlara karşı. Indianapolis'te Milli Takım'ın sadece adı vardı.

Yugoslavya maçının son periyodu başlamış. Skor 82-55. TV kameraları benchte yan yana oturan Hidayet ve Hüseyin'i gösteriyor. İkisinin de yüzleri gülüyor. Ne de olsa farklı önde olan biziz! Hüseyin, Hidayet'e doğru dönmüş ve parmaklarınızla gözlerinizi ‘‘çekik’’ yaparsınız ya, işte öyle yapıyor. Ardından iki elini birleştirerek yanağına götürüp, kafasını eğerek ‘‘uyku’’ işareti. İşte Milli Takım'ın ruh hali. Bu iki hareket Indianapolis'teki Milli Takımımızın özeti.

Dileyelim, yarattığımız 12 Dev Adam'ın başına gelen Avrupa Şampiyonası elemelerinde Dünya Üçüncüsü Milli Futbol Takımımızın başına gelmesin.

Irkçılara Blake dersi

SPOR sahalarında da ırkçılık sık sık gündeme geliyor. Geçen yılki ABD Açık Tenis Turnuvası sırasında da ABD'li siyahi tenisçi James Blake ile Avustralyalı Lleyton Hewitt'in maçı sırasında ilginç bir diyalog geçmişti. Hewitt, Blake'e verilen bir sayı sonrası siyahi olan hakeme itiraz etmiş ve ‘‘Blake'e bak. Bak ve benzerliğinizin ne olduğunu bana söyle’’ demişti. Turnuva sonrası Hewitt'in şampiyonluğu yanında bu sözleri çok konuşulmuş, Avustralyalı tenisçi de kendisine yöneltilen ırkçılık suçlamalarını ‘‘aptalca’’ diye nitelemişti.

New York'taki turnuvada ne şanstır ki, Blake ile Hewitt bu yıl 3. turda eşleşti. 4. sette Hewitt servis kullanmaya hazırlanırken tribünlerden bir kadın ‘‘Seni yenmesine izin verme James. O ırkçı’’ diye bağırdı. Blake sesin sahibini bulmak için olduğu yerde dönerken, tribünlerden bir uğultu koptu. Sesin sahibi bulunamadı. Oyuna devam edildi ve Hewitt 3-2'lik galibiyetle 4. tura yükseldi. Maçtan sonra ise Blake gerçek bir centilmenlik örneği sergileyip, ırkçılara ders verdi. Yanına gittiği Hewitt'in omuzuna elini atan ABD'li tenisçi, rakibinden seyirci için özür diledi: ‘‘Taraftar öyle bağırdığında utanç duydum. Taraftarların negatif konuşmaları nedeniyle özür dilerim.’’

Kural ne diyor?

İKİ takım kaptanı anlaşarak ilk yarı sonunda hakeme maça devam etmek istediklerini söylerler. Ancak bir futbolcu, 5 dakika dinlenme süresi hakkı olduğunu belirtip itiraz eder. Hakemin kararı ne olur?

KURAL: Futbolcuların 5 dakika dinlenme hakkı vardır. Hakem, futbolcunun isteğini kabul eder.
Yazarın Tüm Yazıları