ETİYOPYALI Haile Gebrselassie, 5.000 ve 10.000 metrede kırdığı 15 dünya rekoru, olimpiyat ve dünya şampiyonluklarıyla atletizm severlerin gönlünde taht kurmuştu.
Gebrselassie şimdi de maratona el attı. Etiyopyalı atlet 14 Nisan 2002'de Londra Maratonu ile ilk kez bu dalda yarışacak. Gebrselassie hayalinde hep bir gün maraton koşmak yattığını belirtiyor ve Londra'yı da rakipleri güçlü olacağı için seçtiğini söylüyor. Atletizm çevrelerinde konuşulan ise Etiyopyalı sporcunun bu maratonu koşmayı 500.000 dolarlık katılıma parası alacağı için kabul ettiği yönünde. Organizatörler de Gebrselassie'ye verilecek parayı ne yalanlıyor, ne de doğruluyor.
Etiyopyalı'nın hayalinde adını bu dalda da bir dünya rekoruna yazdırmak yatıyor. Belki de bunun bir nedeni de 5.000 ve 10.000 metrelerde sallanan hanedanlığını artık maratona taşımak. Gebrselassie'nin iddiası marotanda 2 saat 5 dakika 42 saniyelik rekorun tarihe gömülmesini gündeme getirdi. Rekorun kırılıp kırılmayacağı konusunda 14 Nisan beklenecek. Ancak İngiliz bahis şirketi William Hill, kolları sıvadı ve yarış için bahisleri açtı bile.
Kulak ısırma modası
ABD'li boksör Mike Tyson'ın ringde Evender Holyfield'ın kulağını ısırması, insanları aşırı derece etkilemiş görünüyor. Amerikan futbolu takımlarından New England Patriots'da forma giyen Terry Glenn de 5 yaşında bir oğlunun olduğu eski sevgilisinin kulağını ısırdı. Glenn, şimdi ısırık davası yüzünden yargı önünde. Ancak hırçın sporcunun sabıkası bununla da bitmiyor. Lig maçlarında diline hakim olamayarak savurduğu küfürler yüzünden NFL tarafından 4 maç ceza kesilen Glenn'i geçen hafta da idmana çıkmayı reddedince kulübü kadro dışı bırakmıştı. Takımının ‘‘idman gel’’ çağrısına rağmen yine çalışmaya katılmayan Glenn'e kulüp tarafından bu kez daha ağır bir ceza kesilmesi bekleniyor.
Eli çabuk Liverpool
İNGİLİZ futbolunun Avrupa'da genç yıldızları keşfetmede ve toplamada üstüne yok. Fransa futbolunun yıldızı Anelka'yı genç yaşta bulup, parlatan Arsenal'in ardından Liverpool da 17 yaşındaki iki golcüyü 2 yıl sonrası için, belki de riskli sayılabilecek bir yatırımla renklerine bağladı. Liverpool, Manchester United ve Juventus'un da peşinde olduğu Anthony Le Tallec ile Florent Simana-Pongoll'le, hem de 8 milyon 170 bin dolar anlaştı. Riskli sayıbalicek bir yatırım çünkü, aslında kuzen olan ve aralarında da 17 gün olan bu iki forvet, iki yıl daha kulüpleri Fransa 2. Ligi takımı Le Havre'de forma giyecekler. Yani biraz daha pişecekler.
Ünlü kulüpleri peşlerinde koşturan, 1996'dan beri Le Havre'deki iki golcü, Trinidad'daki Gençler Dünya Şampiyonası'nda yıldızlaştı. Fransa'nın Nijerya'yı 3-0 yendiği finalde birer gol atan Le Tallec ile Sinama-Pongolle, şampiyonanın en iyi oyuncuları seçildi. Sinama-Pongolle turnuvada attığı 9 golle de en çok gol atan futbolcu olarak şampiyona tarihine geçti.
Bu transfer aslında Hakan Şükür, Emre ve Okan'ı 7 milyon dolara Inter'e veren G.Saray'ı düşününce, futbolcularımızı pazarlamada yaşadığımız sıkıntıyı da gözler önüne seriyor.
2002’ye doğru
1930 Dünya Kupası'na evsahipliği yapan Uruguay, finalde Arjantin'i 4-2 yenerek ilk şampiyon olarak kayıtlara geçti. Bu karşılaşma sonrası ülkede tatil ilan edilirken, Buenos Aires'teki kızgın Arjantinli futbolseverler Uruguay elçiliğine saldırdılar. Uruguay, şampiyon olmasına rağmen, ülkesindeki şampiyonaya katılmayarak Avrupalılarca sabote edildiğini gerekçe gösterip 4 yıl sonra yapılan İtalya'daki ikinci Dünya Kupası'na gitmedi.