Paylaş
Ancak hava sıcaklıklarının yüksek olduğu bu bölgelerde güneşe çıktığınızda oldukça dikkat etmelisiniz. Çünkü her yaştan kişiyi tehdit eden güneş yanıkları ve güneş çarpması sorunları, tatilinizi kâbusa dönüştürebilir. Özellikle ileri safhalarda oldukça tehlikeli olabilen güneş çarpmalarında ciddi oranda yaşam kaybı riski olduğu asla unutulmamalıdır.
HAYATİ RİSKİ BERABERİNDE GETİRİYOR
Ozon tabakasının incelmesiyle birlikte artık güneşin zararlı etkilerini çok daha fazla görmeye başladık. Özellikle yaz aylarında her yaştan kişiyi tehdit eden güneş çarpmalarına karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor. Güneş çarpması, güneş altında uzun süre kalınması sonucu vücut ısısını ayarlayan mekanizmaların bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Özellikle 4 yaş altındaki çocukları, 65 yaş üzeri bireyleri ve kronik rahatsızlığı olanları çok daha fazla etkilemektedir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde deniz kıyısında vakit geçirmekte veya şehirde iseniz o saatlerde dışarıda korunmasız dolaşmak, güneş çarpmasının en büyük nedenlerindendir. Ayrıca ağır yemekler ile alkol tüketmek, susuz kalmak ve kalın giyinmek, güneş çarpmasını tetikleyen faktörlerdendir. Baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, baş dönmesi, terleme, çarpıntı, ağızda kuruluk, uyku hali ile bilinç kaybı, güneş çarpmasının en belirgin bulgularıdır. İleri safhalarda oldukça tehlikeli olabilen güneş çarpmalarında, ciddi oranda yaşam kaybı riski vardır. Bu nedenle belirtileri iyi bilinmeli ve böyle bir durum ile karşılaşan kişilerin vakit kaybetmeden gerekli tedavileri almaları sağlanmalıdır.
İKİNCİ TEHLİKE: GÜNEŞ YANIKLARI
Güneşin bizler için diğer önemli bir tehlikesi, güneş yanıklarıdır. Güneşin ultraviyole ışınları maalesef ki cildimizin en büyük düşmanıdır. Güneş ışınlarının en etkili olduğu saatler 11.00 ile 15.00’tir ki, bu saatlerde güneşlenmek oldukça tehlikelidir. Gün içerisinde güneş yanığı olduğunuzu fark etmeyebilirsiniz. Çünkü kızarıklık, ağrı, şişlik, su toplamaları veya sıcak basmaları gibi belirtiler, genelde 4 ila 5 saat sonra ortaya çıkar. Akşam saatlerinde ise bunlara üşüme ve titreme belirtileri de eşlik edebilir. Deride aşırı derecede bir yanık oluşmuş ise bulantı, kusma ve baygınlık geçirme belirtileri de hastalarda görülebilir. Böyle durumlarda mutlaka hekime başvurulmalı ve serum taktırılarak, cilde yanık kremleri sürülmelidir. Bu süreç içinde bol su tüketmek hatta maden suyu içmek de çok faydalı olacaktır.
GÜNEŞ KORUMA KREMİ OLMAZSA OLMAZIMIZ
Güneş yanıklarına karşı kullanacağımız en güçlü silahımız, güneş koruma kremleridir. Ancak cilt tipinize uygun ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış kremleri tercih etmeniz en sağlıklı yoldur. Ayrıca lütfen güneş kremi aldığınızda içeriğini de okumayı ihmal etmeyin. Eğer ürünün içeriğinde vücudumuza zarar veren kimyasallardan oksibenzon ve homosalat varsa bu kremleri almamanızı öneririm. Güneş koruma kremleriyle ilgili en sık merak edilen konulardan biri de kaç faktör alınması gerektiğidir. Yetişkinler, yüzleri için 50 faktör, vücutlarına da 30 ya da 40 faktör olan güneş koruyucuları kullanabilirler. 1-3 yaş arası çocukların yüz bölgesine 100 faktör, vücutlarına ise 50 faktör kullanılmalıdır. 3 yaş üstü çocuklar için tüm bölgeye 30 faktör yeterli olur.
GÜNEŞ KORUYUCU KREM NASIL KULLANILMALIDIR?
Güneş koruyucu kremler, güneşe çıkmadan en az 20 dakika önce yüze sürülmelidir. Boynunuzdan başlayarak, yüzünüze doğru hafif masaj yapar gibi sürün ve kremin cilt tarafından emilmiş olmasına özen gösterin. Yaz döneminde günde 3 kez güneş kreminizi kullanın. Güneşlenmeye çıktıysanız da 2 saatte bir kreminizi tazelemeyi ihmal etmeyin. Güneş kremi kullandığımız dönemlerde cildin beslenmesine de dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle vitamin ve mineral eksikliğiniz olmamasına özen göstermelisiniz. Akşamüzeri evinize girdiğinizde ve yatmadan önce cildinizi sodalı su ile temizlemeniz de cildinizin ihtiyacı olan mineral desteğini almasına yardımcı olur.
KURBAN BAYRAMI’NA ÖZEL BESLENME REÇETESİ
Bu yıl Kurban Bayramı, sıcak yaz günlerine denk geldi ve bu 9 günlük tatil süresince beslenme alışkanlıklarımız da elimizde olmadan değişecek. Özellikle et tüketiminin artması, bu süreçte mide ve sindirim sorunlarının da oluşmasına yol açabiliyor. Bu nedenle ben de tatil keyfinizin kaçmaması için sizlere kolaylıkla uygulayabileceğiniz bir beslenme reçetesi hazırladım. Öncelikle kırmızı et, C ve E vitamini içermediği için mutlaka çiğ/pişmiş sebzelerle birlikte tüketmeye özen gösterin. Etin yanında pilav gibi seçeneklerin yerine bol limonlu bir salata en sağlıklı seçim olacaktır. Çünkü sebzelerin içinde bulunan C vitamini, etlerin içinde bulunan demirin emilimini artırır. İkisini aynı anda tükettiğimizde ise besin çeşitliliği sağlamış olursunuz. Bu öğünlerin yanına gazlı ve şekerli içecekler yerine de süt gruplarından olan ayran, yoğurt ya da cacık gibi seçenekleri tercih etmek gerekiyor.
HER ZAMAN DEDİĞİM GİBİ BOL BOL SU TÜKETİN!
Bayramla özdeşleşen hamurlu ve şerbetli tatlılar ile çikolatalar, kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle tatlı tercihinizi sütlü veya meyveli olanlardan yana kullanmayı da unutmayın. Ayrıca yaz aylarında vücudumuz her zamankinden çok su kaybeder. Bu nedenle gün içinde susuz kalmamaya özen gösterin. Ne kadar su tüketeceğinizi merak ediyorsanız eğer, bireylerin her 20 kilo için, 1 litre su içmesi gerekmektedir.
Paylaş