En sağlıklı bayram sofrası

Ancak bayram keyfimizin kaçmaması için beslenmemize de çok dikkat etmemiz gerekir. Ben her zaman bayramların, bayram gibi geçirilmesi gerektiğini savunuyorum. Mesela bayramda diyet yapılmamalı, kimsenin gözü kavurmada, tatlıda, böreklerde kalmamalıdır. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan herkes, ağız tadıyla et tüketebilmeli, ikram edilen lezzetleri kabul edebilmelidir. Ancak tüm bu beslenme özgürlüğünü yaşayabilmek için birkaç basit noktaya dikkat etmek gerekir. Peki, bayramı sağlıklı geçirebilmek için neler yapmalıyız? Kırmızı etin besin değerlerinden en üst düzeyde faydalanmak için hangi pişirme yöntemini tercih etmeliyiz? Sindirim sorunu yaşayanlar, eti nasıl tüketmeli? Eğer, siz de bayram lezzetlerinin her birinin tadına bakmak ve bunu yaparken sorun yaşamak istemeyenlerdenseniz, bu yazımız tam da size göre...



ETLERİ 24 SAAT DİNLENDİRİN

Sıcak yaz günlerine denk gelen Kurban Bayramı’nda canınızın çektiği her şeyi yerken, sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için öncelikle birkaç noktaya dikkat etmeyi ihmal etmemeniz gerekiyor. Bunlardan en önemlisi abartıya kaçmadan besinleri tüketmek. Kurban Bayramı’nda bolca sofralarımızda yer alacak olan ve iyi kalite hayvansal protein içeren kırmızı et; demir, çinko, fosfor, magnezyum gibi minerallerin yanı sıra B1, B6, B12 ve A vitaminlerinin en iyi kaynaklarından biridir. Bu nedenle günlük beslenmemizde mutlaka yer almalıdır. Ancak bayram günü kesilen hayvan eti, rigor mortis (ölüm katılığı) sebebiyle sert olacaktır. Bu durum da etin zor pişmesine ve zor sindirilmesine neden olarak beraberinde şişkinlik ve hazımsızlığı getirir. Özellikle sindirim sorunu yaşayan kişilerin, etleri bir gün bekletip, dinlendirdikten sonra tüketmesi daha sağlıklı olacaktır.



NASIL PİŞİRİLMELİ

Bayram süresince sağlıklı bir öğün oluşturabilmeniz için etlerinizi haşlama, buğulama, fırın veya ızgara yöntemiyle pişirmeniz önemli. Özellikle kızartmalardan kaçınmak faydalı olacaktır. Eğer etinizi mangalda pişirmeyi tercih ederseniz, etin kömürleşecek şekilde kızarmamasına dikkat edin. Kurban Bayramı’nda en sık tüketilen yemeklerden birisi de kavurmadır. Her ne kadar kavurmayı önermesem de bu yemeği yapmak isteyenlere de birkaç tavsiyem olacak. Lütfen, kavurmanızın içine tereyağı veya kuyruk yağı eklemeden kendi suyunda ve kısık ateşte pişirmeye özen gösterin.



KANSER RİSKİNİ ARTIRMAYIN

Yaz mevsimi nedeniyle birçok aile kurbanını kestikten sonra açık alanda mangal yaparak, etlerini ızgara yapmayı da tercih edecektir. Ancak etler, ızgarada pişirilecekse; mutlaka et ile ateş arasındaki uzaklığın eti yakmayacak ve kömürleşmesine neden olmayacak şekilde ayarlanmasına dikkat edin. Çünkü etin ateşe yakın olması bir yandan B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açarken, bir yandan da kanserojen maddelerin oluşmasına zemin hazırlar. Ayrıca yüksek ateş, yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve etin iç kısmına ısının ulaşmasını engeller. Bu durum, etin dış yüzeyinin yanmasına ve besin değerini kaybetmesine neden olur.



KURBAN BAYRAMI’NA ÖZEL BESLENME REÇETESİ

Kırmızı et, C ve E vitamini içermediği için mutlaka çiğ/pişmiş sebzelerle birlikte tüketilmelidir. Etin yanında pilav gibi seçeneklerin yerine bol limonlu bir salata en sağlıklı seçim olacaktır. Çünkü sebzelerin içinde bulunan C vitamini, etlerin içinde bulunan demirin emilimini artırır. İkisini aynı anda tükettiğimizde ise besin çeşitliliği sağlamış oluyoruz. Böylece hem vücudumuz için gerekli olan asit-alkali dengesi sağlanmış hem de limonlu bir yeşil salata eşlik ettiğinde yeterince demir emilimi gerçekleşmiş olur. Bu öğünlerin yanına gazlı ve şekerli içecekler yerine de süt gruplarından olan ayran, yoğurt ya da cacık gibi seçenekleri tüketmenizi öneririm. Bayram ziyaretlerinde ikram edilen tatlıları da unutmamak gerekiyor. Sohbetlere büyük keyif katan hamurlu ve şerbetli tatlılar ile çikolatalar, kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle tatlı tercihinin sütlü veya meyveli olanlardan yana kullanılması sağlığınız açısından doğru bir tercih olacaktır.



SU TÜKETİMİNİ İHMAL ETMEYİN

Dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir konu ise bayram ziyaretlerinin vazgeçilmezi olan çay ve kahve ikramları. İçerken bize keyif veren ve masum gibi görünen bu içeceklerin içeriğindeki kafein miktarı, çarpıntı ve uykusuzluk gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle çok fazla tüketmemeye özen gösterilmelidir. Ayrıca bu içecekler, çok sık içildiği zaman su tüketimi de azaltılabiliyor. Ancak bu içeceklerin su ihtiyacını karşılamadığı unutulmamalı ve günde en az 2,5-3 litre su tüketilmesine dikkat edilmelidir.