Paylaş
Son yıllarda ise alerji nedeniyle hayatı kâbusa dönen kişilerin sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Birçok hastam özellikle de “Bir anda alerjim çıktı. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım. Alerjinin tedavisi var mı ve nasıl beslenmeliyim?” sorusuyla geliyor. Gelin, bugün bir alerji dosyası açalım ve hastalığın nasıl oluştuğuna, beslenme listemizde nelere dikkat etmemiz gerektiğine ve tedavi şekillerine kadar birçok konuyu ele alalım.
* * *
Bahar ayları birçok kişi için mutluluk, neşe ve enerji anlamına gelirken, alerjisi olan kişiler için tam bir kâbus demektir. Polenler gibi alerjenlerin etrafta kol gezmesi, sayısız insanın sokağa çıkması da büyük sıkıntı yaratır. Polenlerin yanı sıra gıda alerjileri ya da deri kaşıntısı ve döküntüleri de kişilerin hayatını zorlaştırır. Tüm bunların sebebi ise özellikle bağırsak duvarında ortaya çıkan bozulma ve buna bağlı olarak bağışıklık sisteminin uyarılmasıdır. Bağışıklık sisteminin ana görevlerinden biri, vücuda yabancı olan her şeyi yok etmektir ve bunun üzerine kodlanmıştır. Bu bir polen ya da dışarıdan vücudumuza girmiş sağlıklı bir şey de olabilir. Bağırsak duvarında ortaya çıkan bir problem, geçirgen bağırsak hastalığı oluşumu ya da toksik gıdalarla beslenmek bağırsak duvarında bozulmaya neden olur. İşte o zaman polenler, tozlar, akarlar, kimyasallar ve yiyecekler gibi birçok şeye karşı alerji ortaya çıkar. Alerji ile birlikte ise hapşırma, burun tıkanıklığı, göz akıntısı, deri reaksiyonu hatta boğazda tıkanma gibi belirtiler, kişilerin yaşam kalitesini oldukça fazla düşürür. Alerjinizden kurtulmanın yolu ise hasar görmüş bağırsak duvarınızın tedavi edilmesidir.
ALERJİYE NEDEN OLAN VE TETİKLEYEN BESİNLER
Alerji ile mücadele de en önemli silahlarımızdan biri bilinçli ve sağlıklı beslenmedir. Bu nedenle alerjiye neden olan ve tetikleyen gıdaların neler olduğunu bilmek önemlidir.
* İnek sütü: İnek sütünü çocuklardan uzak tutmanızı öneriyorum. Çünkü günümüzde bu kadar çok çocuğun gıda alerjisi olmasına neden olan ana faktör, inek sütüdür. Çok fazla alerjen içeren inek sütünün yerine keçi sütü tercih edin.
* Pirinç: 2020 yılında yayımlanan bir makalede pirincin Amerika ve Avustralya’da en fazla alerjiye yol açan katı tetikleyici olduğu açıklandı. Türkiye’de bulunan çoğu çocuk maması yurt dışında geliyor ve bunların içinde pirinç de bulunabiliyor. Eğer pirinç içeren bir mama varsa lütfen kullanmayın. Çünkü pirinç içeren mamalarla beslenen çocukların çoğunluğunda alerji olduğu gözlenmiş. Aynı makalede yine yulafın alerjiyi tetiklediği belirtilmiş.
* Turşular: Turşu yapılmış, salamura edilmiş, tütsülenmiş, tuzda saklanmış besinler ile konserve yiyecekler, alerjiyi çok ciddi şekilde artırır.
* Olgunlaştırılmış peynirler: Eski kaşar, küflendirilmiş peynir, iki yıl toprakta bekletilen peynirler gibi...
* Kabuklu deniz ürünleri: Midye, istiridye, deniz tarağı, karides gibi...
* Sirke: Sirke çok önemlidir. İyi bir sirke kullanmazsanız alerjiniz artabilir.
* Asitli meyveler: Kivi, limon, ananas, erik, çilek, üzümsü ve dutsu meyveler.
* Bakliyatlar: Özellikle kabuğuyla tüketilen bakliyatlar, alerjinin belirtilerini arttırabiliyor.
NOT: Tüm bunların yanı sıra çiğ yumurta akı, maya içeren yiyecek ve içecekler ile domates, alerjiyi tetikleyen gıdalar arasındadır.
ALERJİ YAPMAYAN BESİNLER
Taze etler, balıklar, yumurta, sebzeler, otlar ile yeni mayalanmış yoğurt ve tereyağı, alerjiye çok iyi gelen besinlerdir. Bunların yanı sıra mutfağınızda bulundurmanız gereken diğer gıdalar ise şunlardır:
* Elma: Deride kızarıklık ve kaşıntı varsa o zaman günde 3-4 tane elma tüketebilirsiniz. Salatalarınızın içine elma eklemek de sağlıklı bir tercih olur.
* Tatlı patates: Ülkemizde çok fazla tüketilmeyen tatlı patates, hem besleyicidir hem de alerjiye iyi gelir. Özellikle 1 yaşını geçmiş çocukların beslenme listesine eklenmesi gereken önemli besinlerden biridir.
* Kuşburnu: C ve E vitamini içeriği fazladır. Bazı alerjik hücrelerin uyarılmasını engeller. Kuşburnu çayını zencefil ile birlikte içmeniz daha faydalı olacaktır.
* Keten tohumu: Anti alerjik gıdalardan biridir. Alerjinin hafifletilmesine yardımcı oluyor.
* Yeşil çay: Yeşil çayın içeriğinde bulunan kateşin, alerjik reaksiyonların gelişmesini engellemeye yardımcı olur. Demleme usulü çay şeklinde rahatlıkla tüketebilirsiniz.
* Sarımsak: Antik çağlardan beri en fazla kullanılan besinlerden biri olan sarımsak, çiğ tüketildiği zaman alerjiye iyi gelir.
* Biberiye: Özellikle inflamasyonu azalttığı için faydalıdır. Alerjiyi bastırır. Biberiye suyuyla burnunuzu yıkayabilirsiniz. Turşuların içine de biberiye atarak, daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Karahindiba: Yüksek oranda C ve E vitamini içerir. Alerjenlerden kurtulmanıza çok büyük etkisi vardır. Bu bitkinin yapraklarını yemeklerde ve salatalarda kullanabilirsiniz.
* Zerdeçal: Anti alerjik bir bitkidir. Toz zerdeçal da kullanılabilir.
* Ayçekirdiği: D vitamini ve selenyum çok fazla içerir. Ancak kavrulmamış olarak tüketilmelidir.
* Hamsi balığı: Omega 3 ve selenyum bakımından zengin olan hamsi, inanılmaz bir anti alerjendir. Salamura tüketmek istiyorsanız, hamsi salamura yiyebilirsiniz. Günde 30 gram hamsi yediğinizde inanılmaz şekilde anti alerjen bir etki yaratmış olursunuz.
* Çörek otu: Çörek otunun yağı da kendisi de anti alerjik destekler sağlar. Aç karnına günde 2 çorba kaşığı çörek otu içebilirsiniz.
AKUPUNKTUR İLE ALERJİ TEDAVİSİ
BAğışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli bir rol oynayan C vitamini de alerjiye çok iyi gelir. Yoğun alerjik reaksiyon gösteren kişiler, yüksek doz C vitaminini damar yoluyla alabilirler. Bunun yanı sıra geleneksel tıp yöntemlerinden biri olan akupunktur da alerjiye iyi gelen diğer bir tedavi seçeneğidir. Özellikle polen döneminde 2 ya da 3 hafta sürecek şekilde, haftalık 3 seans, daha sonra 2 seans olmak üzere akupunktur yapılabilir. Bu kürler, şikâyetleri büyük oranda azalttığı gibi tamamen ortadan da kaldırabilir. Ancak en iyi alerji tedavisi, alerjenden uzak durmaktır.
Paylaş