TFF Başkanı tayin'le geldi,tayin'le gider

Türk Futbolu’nu da onun kucağına oturtursak...

Heran popo üstü oturabilirdik.

***

Ve...

Öyle oldu.

***

UEFA hat-trick yaptı.

Şipşak.

Popo üstü oturduk.

***

TFF Başkanı ligin en başarısız başkanıydı.

“Kim TFF başkanı olmamalı” dense...

Herkes “o olmamalı” derdi.

***

O oldu.

***

Diğerlerini bilmem.

BJK’nin UEFA ‘dan yediği gol’ün sorumlusu o.

***

Ve...

-Hala oturuyor mu o koltukta?

-Evet.

-Oturmaya devam eder mi?

-Evet.

-İstifa filan etmez mi?

-Etmez.

***

-E niye ?

-E tayin’le geldi.

-E n’olacak peki?

-E tayin’le gidecek.

***

-E Allah müstahakınızı versin.

-E vermiş zaten.

MİLLET’İN TAKIMI MI, DEVLET’İN  TAKIMI MI?

ALLAH’ın bildiğini...

Siz de bilin.

Bu Milli Takım’a biraz önyargılıyım.

Ve...

Hoşuma gitmiyor bu durum

***

Bu Milli Takım, millet’in takımı gibi değil de...

Devletin-Hükümetin takımı gibi...

Sanki herşey kurgulanmış gibi geliyor bana.

***

Ya da...

Bana öyle geliyor.

***

Ama ...

Şu çok net.

Fotoğraf kurgu kokuyor.

Yüzde 100.

Ve siyasi...

Yüzde 100.

***

Başa dönersek...

TFF Başkanı tayin’le geldi.

Sanki.

Evet seçim yapıldı.

Ama...

Delegeler kimi seçmeleri gerektiğini biliyordu.

Sanki.

***

Önce tayin edildi TFF Başkanı..

Sonra seçtirildi.

Sanki.

***

Tekrar olacak ama...

Ligin sponsoru devlet’ten.

Yorumcusu hükümet’ten.

Milli Takım’ın hocaları Belediye’den.

***

Süper Lig’in...

Süper Final’in...

Diğer liglerin sponsoru da devlet.

Spor Toto.

***

Kupa’nınki de devlet.

Ziraat.

***

Hans mantığıyla...

Devlet’in bu kadar içinde olduğu bir iş’in başında da devlet’in bir adamı olur.

***

Göksel Bey olacaktı...

Bi aksilik oldu,olamadı.

Yoksa...

Futbolun en tepesi de Belediye’den olacaktı.

****

Orda Yıldırım Bey değil.

Göksel Bey oturacaktı.

***

İstanbul Belediyesi ...

Millet’in takımına bir futbolcu veremedi .

Millet’e bir TFF Başkan yardımcısı...

Bir hoca iki yardımcı hoca verdi.

***

Avcı’ya kim ne mi diyebilir?

Peki.

***

İBB dışındaki millet’ten bir yardımcı hoca da çıkmaz mı peki?

Çıkmadı.

Ekip’ten Okan Buruk ‘tayin’ oldu.

Yardımcı hoca, hiç yardımcı hoca olmadan milli yardımcı hoca oldu.

***

Bu normal mi peki?

Değil.

***

Hiddink kovulduğunda evine gitti.

Bu ekip iş’leri bittiğinde Ziraat’in başına giderse de...

Şaşırmam.

Spor Toto’nun başına giderse de...

İSKİ’nin başına giderse de...

***

İstanbul Belediyesi’nin içinde kalırlarsa da...

Şaşırmam.

***

‘Sistem’in içinde kalırlar.

***

İşin aslı böyle olmayabilir.

Yanılabilirim.

Ama...

Fotoğraf böyle.

***

Ve...

Avcı değerli bir hoca...

Doğrudur.

Lafım olmaz, olamaz..

Okan Buruk da evrensel–mevrensel...

İnter-minter...

Ona da lafım yok.

Kaleci antrenörü de bu ‘ekip’ten.

Ve

Her Hoca’nın çalışacağı yardımcıları seçme lüksü de vardır.

Okey!

***

Ama

Bütün bunlar bir araya geldiğinde de...

Görüntü böyle oluyor.

Yukardan aşağı kurgulanmış gibi.

Ve bir iki laf’ım da oluyor.

***

Sanki...

TFF devlet’leştirilmiş gibi...

Milli Takım da Devlet’in, hükümet’in takımı gibi...

Hoca ve yardımcıları da...

Devlet’in- hükümet’in memuru gibi...

***

Fotoğraf bu.

Maalesef.

***

Abdullah Hoca’nın yumuşak karnı da şu;

Sıfır’dan yarattığı, üstüne titrediği takımını ‘tayin’i çıktığında, üstelik sezon sonuna kadar maç filan yokken, sezon ortasında bırakması...

Apar topar TFF’ye taşınması...

Ve...

İBB’nin de...

Bir vizyonu yokmuş da ...

Bir misyonu varmış gibi durması...

***

Ya...

Hepsi tesadüftür bunların.

Olabilir.

Bana öyle geliyordur.

Ya da...

Ne tesadüftür.(?)

***

İnşallah yanılıyorumdur.

İnşallah Avcı ve arkadaşları arzulanan milli takımı oluştururlar.

Uzun yıllar kalırlar.

Bana da bu yazdıklarımı yedirirler.

***

İnşallah!

Nokta.

BİLGİN’DEN

ULUSLARARASI GEY’İMİZ DE YOK,BEY’İMİZ DE...

İSTİSNALARI saymazsak...

Bir-iki bilimci’yi, sanatçı’yı, sporcu’yu ...

Edebiyatçı’yı, medebiyatçı’yı..

Filan’ı, falan’ı...

***

Uluslararası bir hırsız’ımız da yok...

Bu kadar zampara bolluğunda...

Uluslararası bir zampara’mız da ...

***

Ne uluslararası bir fahişe’miz var.

Ne uluslararası bir gangster’imiz...

***

Uluslararası bir şerefsiz’imiz bile yok.

Uluslararası bir ahlaksız’ımız bile...

***

Anladınız.

Özetlersek...

Uluslararası gay’imiz de yok.

Bey’imiz de...

***

Bay’ımız da ...

Bayan’ımız da...

***

Ve...

Gittikçe daha ‘domestic’leşiyoruz.