Paylaş
Önce dün’e gidelim..
***
2020’yi istedik.
Tanıtım’lar yaptık.
Kendimizi tanıttık.
***
Bizi tanıyınca...
Toki’ye diil, Tokyo’ya verdiler.
***
İstanbul’a vereceklerdi...
Biz’e vermediler.
***
Dedik ki;
Bridge together.
Bıriç köprü, tugedır beraber demek.
‘Beraber köprü möprü kuralım’ demek.
Slogan buydu ama...
Bi gözümüzde dolarlar diğerinde eurolar vardı.
Gözlerde ‘be rich together’ yazıyordu.
***
Uyandılar.
Huylandılar.
***
Dedik ki;
İstanbul 2020 köprüler kurmayı vaad ediyor, doğu ile batı, Avrupa ile Asya, medeniyetler, kültürler, inançlar ve bütün farklılıklar arasındaki en önemli medeniyet köprüsü olacak.
***
Dediler ki;
Siz daha ülkenizin bi yarısı ile diğer yarısı arasında bi bıriç kuramıyorsunuz...
Üstelik bu bıriç için ne 1 dolar lazım ne 1 Euro, 1 hoş cümleniz yeter.
Siz bunu bile beceremezken, aynı ülkede bi yarınız, diğer bi yarınız’la bile tugedır olamazken..
Din’i aynı, dil’i aynı iki 100’de 50’yi birleştirecek bi köprü bile kuramazken...
Elalem’le medeniyet, inanç köprülerini de Toki’ye mi kurduracaksınız.
***
Dediler ki;
2020’ye harcayacağınız dolarları taşa, betona diil, insana gömün.
Adalete, eğitime, insan haklarına, evrenselliğe gömün.
Haliniz içler acısı, parklarda meydanlarda Gezi’nenlere, twittere bile kafayı takıyorsunuz.
Mesela 12 Eylül’de evet artık asker yok, ama polis var, ne değişti, hiç, artık sokaklarda gezen, oynayan, şarkı söyleyen, dans eden, kahkaha atan mutlu, neşeli insanlar olsun.
***
Dedilerki;
Siz önce ülkenizde 2‘ye bölünen milletinizi bi bridge’leyin, o köprüyü bikurun, bi together olun...
Bu 2020’yi almanızdan çoooook daha hayırlı bi iş olur.
Geri kalan bridge’lere de sonra bi ara bakarız.
***
Türkçesi...
Devlet su işleri.
Bırakın bu işleri.
***
Köprü işinde samimi de değillerdi.
Ülkenin 100 de 50’siyle bütün köprüleri attılar.
2020’yi alsak...
‘Biz’ değil ‘onlar’ almış olacaktı.
Alamadık.
‘Onlar’ diil ‘biz’ alamamış olduk.
Ve vatan haini olduk.
Fatura da Gezi’cilere çıktı.
Filan falan...
NURİ’NİN GOLÜ, KAPAĞI
O gece..
Dünya maçı...
Biz 4’üncü hakemi seyrettik.
Yine Guinnese’lik olduk.
***
Lizbon’da golleri Ramos, Ronaldo filan attı ama yılın golünü Cannes’da bizim Nuri attı.
Kupayı Arda alamadı ama son yıllarda bi Türk ilk defa bu kadar havalı bi ödül aldı.
***
Yılın golünden sonra...
Yılın kapağı da geldi.
Nuri ödülü Gezi’de ölen gençlere, Soma’da ölen madencilere adadı...
Doping’çi,Rabia’cı paralel’ci ırk’çı, yandaş,yanaşma, fırıldak, gergin, bölücü, kavgacı çapsız vizyonsuz domestik modellerden sonra...
Dünya bu model bi Türk’ü de nihayet gördü.
Bu kadar tel maşa sporcu, sanatçı, siyasetçi, iş adamı arasında bu ‘aslan parçası’ model ruhumuza da misler gibi geldi.
***
Nuri’yi özel kılan ödül alması diil, ölen gençlere madencilere ‘ödül’ vermesi’.
Gezi’ye delikanlıca hakkını teslim etmesi...
O gece bütün Gezi anaları rüyalarında onu görerek uyudu.
Hiç kimseye çapulculuk bu kadar yakışmamıştı.
Son ayların en net,fantastik kapağıydı
***
Son 1 şey...
Niye hep negatifim?
1- Bu ülkede pozitif olmak için bi sebep göremiyorum.
2- Altı üstü 50 küsur yıldır varım, şu 10 yıl’a rastgelmem ne talihsizlik.
Elalem Da Vinci’ye, Dante’ye, Nasreddin Hoca’ya denk gelmiş.
Biz kimlere denk geldik.
3- Daha dün Yüce Türk Milleti’ydik.
Bugün vatan haini, çapulcu, provakatör milleti’inden olduk.
***
Bugünlük bu kadar yeter herhalde?
***
Yetmezse...
Gargara yapın...
***
Nokta.
Paylaş