Çok yanaşma, yanaşma olursun-3

* * *
Mehmet Arslan’ın geçen yıl ödül aldığı haber şuydu;
28 milyon TL’yi 68 kişi paylaştı.
* * *
Özet’lersem...
Basketbol milli takım kaptanının ‘sayın başbakanım bi sakal atsanıza’ diye yalvarması...
Başbakanın da başımın gözümün sadakası diyip sakal’ı atması...
O sakal’ın 68 kişi arasında paylaşılması...
Ve 68’in arasında ‘anlı şanlı medya yanaşmaları’nın olması.
* * *
Hürriyet haber yaptı bunu, Mehmet de yazdı.
Ben de yazdım.
* * *
Yanaşmalar patronlarına daha çok yanaştı.
* * *
Yine yazıyorum.
Yanaşma’lar patronlarına daha da çok yanaşacak.
* * *
Geçen sene çaylak bir muhabir GS-FB maçından sonra ‘koyduk’ dedi.
Kime koymuştu.
GS’a.
Ortalık birbirine girdi.
Kovulacaktı nerdeyse.
* * *
Muhabir iyi, düzgün,temiz çocuktu, bi anlık heyecenla söylemişti, zaten pişman oldu, bi daha da ‘koymadı’.
Ama abileri, ustaları ‘koymaya’ devam ediyor.
* * *
Sistem böyle...
Abi’leri,usta’ları koyunca...
Müdürü, genel yayın yönetmeni, patronu koyunca...
Kulüp başkanı, yöneticisi koyunca...
Problem olmuyor.
Çaylak muhabir koyunca...
Problem oluyor.
* * *
GS’ın, FB’nin tv’sinde her gün GS‘lı yorumcular FB‘ye ‘koyuyor’...
FB’li yorumcular da GS’ye...
Her iki tv’ninde yorumcuları aynı model’den seçiliyor..
O tv‘lerde olmanın-kalmanın tek yolu bu...
Kendi kulubünü en tepeye koymak.
Ezeli rakibine de ‘koymak’.

* * *
Gaste’lerde ,diğer tv’lerde durum farklı değil.
En tutan-satan model kulübünün yanaşması olan bu ‘rakibine koyan model’.
Kulüp yöneticisi bu model’den sipariş veriyor.
Medya yöneticisi de bu modeli üretip, piyasaya sürüyor.
En yüksek sözleşmeler bu model’le yapılıyor.
* * *
Sistem böyle...
Bi gün FB’li muhabir, yazar, yorumcu GS’a ‘koyar’.
Bi gün de GS’lı muhabir, yazar, yorumcu FB’ye...
Koyan, GS’a, FB’ye ‘koyduğunu’ zanneder.
Ama uzun vadede...
Yanaştığı patrona...
Kurumuna...
Kulübüne...
Kendisine...
‘Koyar’.
* * *
Son 1-2 şey...
Herkes bir patrona, kuruma, kulübe biyerlere biraz ait olabilir.
Çok ait olursa...
O patrona, kuruma, kulübe o yerlere ait olur.
Bu bir.

* * *
Kadıköy çocuğuyuz, kafamız da çalışır.
Hiç bişey olamasak, mütahhit oluruz.
Devir rantsal dönüşüm devri.
1-2 tanıdık ev de biz yıkar, yaparız.
Yolumuzu buluruz.
Olmadı, ona buna yanaşırız.
Çalıştığımız patronlara...
GS’lıyız...
Başkana yanaşırız.
Olmadı Ankara’ya yanaşırız.
İBB’ye yanaşırız.
Bi şekilde yolumuzu buluruz.
Buluruz da...
Anamızın babamızın öbür tarafta kemikleri sızlar.
* * *
Mahallede, sağda solda, orda burda aslan gibi geziyoruz.
Gezemeyiz sonra.
Utanırız.
* * *
Bunlar utanmıyorlar da.
Bu da iki.
* * *
Nokta.

Kapak

Sina Koloğlu diyorki...

* * *
2 tv artı 2 radyo artı 2 gazete...
Yanında dayalı döşeli ev...
Altına da son model araba...
Filan...
* * *
Kim bu dayalı döşeli ev verilen, altına son model araba çekilen lavuk?
Ben.
* * *
Türkçesi...
Hem bu sisteme geçir, hem bu sistemden geçin.
Sina da bana geçirmiş.
* * *
Son aylarda bu konularda bilhassa sosyal medyada çok yazan çizen oldu.
1-2 şey yazalım da...
Topu’na kapak olsun.
* * *
Bi kere...
2 değil...
1 tv,1 gaste,1 radyo...
* * *
Kalamış’ta 15-20 ada( Yunan’ınkiler de görülüyor) 1 salon daire...
Bulut yoksa daha da fazlası...
Öyle uyduruk, kıytırık Fransız olanından da değil aslan gibi de bi balkon...
Ama kira...
* * *
Milliyet’den beni defettiklerinde, ben de ya ev’i defedecektim, ya arabayı...
Eve kıyamadım.
Arabayı sattım.
* * *
Atta bi 4 teker var, ama araba diil.
Minübüs.
O da kira...
* * *
Ve tabii ona buna yanaşmayan her Türk gibi bi sürü de kredi...
Birini Trt’ den kovulduğumda almıştım.
Birini Sabah’tan basket mafyası tarafından yollandığımda...
Birini Sky’dan paketlendiğimde...
Birini Cnn’den çok zarif şutlandığımda...
Birini de Milliyet’den postalandığımda...
Sonuncusunu da hepsini tek kredi de toplamak istediğimde...
Filan falan...
* * *
Malım, mülk’üm yok mu?
Var.
1 Motor.
1000’lik, 10 numara 1 enduro...

* * *
İtalya’da cukka yapmadım mı?
Yaptım.
Bi kısmını ben yedim.
Bi kısmını şahane 1 Akdenizli esmer yedi.
Gerisini de İmralı’daki Apo yedi.
Roma’da yakalandı.
Battım.
* * *
Bi cuma yazarım.
* * *
Bende para mara da olmaz, olsa da olmaz, yerim, çok da gerekirse, Roma’ya gidip yine cukkalarım, yine yerim.
No problem.
Ama yine de merak ediyorsa Sina, bi Rıdvan’a sorsun.
Hesap onun bankasında.
Doğuş’unkinde...
1 telefon yeter.
Ve...
20’li yaşlarda Firenze’de yaşarken de 1-2 araba’m,1-2 motor’um vardı.
30’lu 40’lı yaşlarda Roma’da yaşarken de...
50’li yaşlarda İsRANTbul’da da var.
Ama artık 1’er tane...
* * *
Bu tek tip, sıradan, sürüden 60 model futbol medyasında bile standardı koruyamamışım ya...
Yuh bana.
* * *
Ve...
Sina’yı severim.
Babası Doğan abi, abimizdir, sayarım.
Bulutsuzluk Özlemi’nin de hatırı var...
Ona laf’ım olmaz.
* * *
Sadece şu;
Yanlış dolmuş’a binmiş.
Ya mezunu olduğu beni çok seven o lise’den...
Ya patronaj‘dan...
Onu yemişler.
* * *
Haberi olsun.