Yalaka yazarlar dahi kıvırıp ‘Başbakan bu yolsuzluklara el koysun’ diye yazılar yazmaya koyuldular mı...
Veiktidardakiler ‘Tilkilerin peşindeyiz...’ gibi tuhaf sözler etmeye başladılar mı...
Ama asıl sorular yanıtsız kaldı mı...
Pis kokular yükselip de kir fışkırmaya başladı mı...
Yağış mevsimidir...
Yumurta, domates, yazar kasa...
O zaman biz şemsiyeci korumalara sorarız:
‘Amirim hava?....’
‘Parçalı domatesli, yer yer yumurta...’
*
Ben bu havaları bilirim.
Rahmi Koç başına geleni anlayıp da medyaya yakındı mı...
Ama aynı zamanda yoksul insanlar da Ankara’ya gelip Başbakanlık Binası’nın çevresinde ağlaşmaya, yakınmaya, sızlanmaya, kendilerini yerden yere vurmaya başladılar mı...
İktidara laf söyletmeyen okurlarımızdan dahi ‘Elimiz kırılsaymış’ diye mesajlar geldi mi...