Paylaş
Hayvanlar depremi önceden haber veriyor derler.
Deprem öyküleri kuşlar, köpekler, kediler, tavuklar, atlar, karıncalar, horozlarla dolu. Deprem gecesi bir horozun sabaha kadar durmadan öttüğünü anlatıyorlar.
Denilenlere göre Veliefendi'nin atları, akşamdan tepinmeye başladılar.
Bir okurum ise telefonda ‘‘Depremi öğrenmek için gözünü karıncalardan ayırmayacaksın. Normalden iki misli hızlı gittiler mi hah, deprem geliyor’’ dedi.
Karıncaların ortalama hiz limitini öğrenmek bir yana, karınca yuvası başında geçecek bir ömrün kurtuluşu ise tavuklara bağlı.
Tavuklar çırpındı mı, deprem oluyor.
*
Yok eğer yine de deprem olur, altında kalırsanız...
Köpekler var...
Onları günlerdir izlediniz.
Bizim yiğit askerlerimizin yetiştirdikleri K-9 kurtarma köpekleri tam 21 insanı kurtardılar. AKUT ile yabancı ekiplerin getirdikleri köpeklerin kurtardıkları can sayısı ise iki yüzden fazla.
Kurtarıcı köpeklerin birçoğu yaralandı.
Ama insanları arayıp kurtarmaktan asla vazgeçmediler. Görevlerini tamamlayıp giderken ise bitkindiler ve herbiri kendi sahibinin sırtındaydı.
*
Siz hálá köpekleri zehirleyecek misiniz?..
Ya da kimseye zararı olmayan, sadece karnını doyurmak içini karanlık köşe başındaki çöp bidonunu koklayan köpekleri domdom kurşunları ile vuracak mısınız?..
O zaman yazıklar olsun size.
Çünkü hiçbir köpek sokak köpeği değildir. Nasıl ki sokağa atılmış çocuklar ‘‘sokak çocuğu’’ değilse.
Belki duydunuz:
Kimi sağlık yetkilileri, deprem bölgesinde kuduz görüldü palavrası ile köpekleri zehirlediler, hálá da zehirlemeye devam ediyorlar. Oysa aynı saatlerde onların soydaşları insanlarımızı kurtarıyorlardı.
*
İşte buradan bir eşek öyküsüne geciyoruz.
Televizyonda gördüm o eşeği...
Duyarsız, duygusuz, utanmaz, çıkarcı, arsız...
Her zaman bir şey yapıyormuş gibi görünüp, ama kedi-köpek öldürmekten başka hiçbir şey yapmadığı, köpekler kadar bile olamadığı bu depremle ortaya çıkan eşek.
Bizim eşeklerden özür dilerim...
O başka eşekti...
Paylaş