DEVLETİN tepelerine atananlarda aranan ilk iki şart:
- İmam-hatipli olacak...
- Hanımı türban takacak...
Eskiden "liyakat", "uygun eğitim", "temiz bir sicil" gibi gereksiz şartlar da aranırdı.
Artık bunlar istenmiyor.
İstenen:
Bir; imam mı?..
İki; hanımı türbanlı mı?..
*
Devletin tepeden tırnağa tüm kadrolarının böyle oluştuğundan emin olabilirsiniz.
İşte; TRT Genel Müdürü...
İktidar; "imam-hatip mezunu" ve "hanımı türbanlı" TRT Genel Müdürü adayı için tam dört sene ısrar etti, o koltuğu boş bıraktı, bekledi ve sonunda amacına ulaştı.
TRT’nin yeni Genel Müdürü; İbrahim Şahin.
Sezer, İbrahim Şahin’i iki kez veto etmişti. Gerekçelerini elbette tahmin edebilirsiniz, ama o artık TRT’nin Genel Müdürü’dür.
Zavallı TRT...
Zaten TRT’nin "Türkiye"si gitmiş, "TRT" olmaktan çıkmış, geriye Recep Tayyip’in "RT"si kalmıştı.
Alt kadrolarına zaten nurcuların, Fethullah Gülen’cilerin, ikinci cumhuriyetçilerin doldurulduğu "RT", tepesine bir hanımı türbanlı ve imam-hatiplinin oturmasıyla tamamlandı.
*
Devletin üst kadrolarında "eşi türbanlı" olmayan hemen hemen kimse kalmadı.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Merkez Bankası Başkanı, yüze yakın müsteşar ve yardımcıları, üç yüz genel müdür ve yardımcıları...
Böyle oldu Türkiye; bir Arap ülkesi gibi...
"Dinci" olmayanların asla devlet yönetiminde görev alamadıkları, alsalar dahi (askerler, ya da YÖK gibi) düşman gibi görüldükleri bir memleket...
"Cumhuriyet kadrolarının" elinden çıkmış, "tarikat kadrolarının" eline geçmiş bir ülke...
Atatürk’ün aydınlık yolunda yürümeyi becerememiş, imamların peşine takılmış bir millet...