Bekir Coşkun: Vatani hamam görevi...

Bekir COŞKUN

Size ne demokrasiden, hukuktan, insan haklarından, tam 17 bin faili meçhul cinayetten, depremden, yerden fışkıran cesetlerden, yağma ekonomisinden...

Tarkan aslan gibi askerliğini yaptı, hamama gitti mi, gitti.

Gerisi sizi ilgilendirmez.

28 gün askerlik yaptıktan sonra ‘‘Vatani görevimi yapmaktan çok mutluyum’’ da dedi.

Aferin...

Medya 28 günlük askerliği tam altı aydır veriyor:

‘‘Çakı gibi asker...’’

‘‘Selam verdi...’’

‘‘Rap rap ileri yürüdü...’’

İleri yürüyünce ‘‘ileri yürüdü’’ diye medyada manşet olmak az şey değil. Orgeneral Kenan Evren darbe yaptı da, hiçbir zaman medyada bu kadar yakından izlenmedi:

‘‘Tarkan bot nöbeti tuttu...’’

‘‘Bot nöbeti’’ çok tehlikeli bir nöbettir zaten. Birisi koğuşun içinde, çalınmasın diye botları bekler.

Mesela; Tarkan'ın başında beklediği botlar kaçıyormuş.

*

Elbette burda konu Tarkan değil. Bir haksızlığın, bir hukuksuzluğun, bir bozukluğun, bir ayıbın en gözüken yerinde o olduğu için böyle.

Askerlik bitse de, medya dinmiyor:

‘‘Vatani görevini tamamlayan Tarkan dinlenmek için otel kapattı...’’

Çok yoruldu çünkü.

Otel bitiyor, hamam başlıyor.

Bir gecede tam beş televizyonun ana haber bülteninde, Tarkan'ın nasıl hamama gittiği vardı. Tarkan'ı hamamda çekemediler demek, onu yıkayan tellak Sait'i yakaladılar:

‘‘Sayın seyirciler, Tarkan'ı yıkayan tellak Sait şu anda yanımızda. Sayın tellak Sait, Acaba Tarkan'dan çok kir çıktı mı?..’’

‘‘Az çıktı.’’

‘‘Peki, yıkanırken nasıl yıkandı?..’’

‘‘Su ilan...’’

*

Benim sözüm, 18 ay nöbet tutan Mehmetçiklerimize:

Sizler bizim yüreğimizdeki gurur saraylarındasınız. Bizim yiğitlerimiz sizlersiniz.

Soğuktan tunçlaşmış yüzlerinizi her gördüğümde... O dumanlı dağlarda siluetleriniz gözüme her takıldığında... Sizlere uçsuz bir sevgi, boyutsuz bir güven, ağır bir minnet duyarım.

Size borcumuz vardır.

Gözlerinizden öperim, gözlerinizden öperim...