Vatandaşıma mektup...

SENİN gözün kör...

Kulağın sağır vatandaşım...

Görmüyorsun, duymuyorsun.

Ve dilin dönmüyor.

Çünkü göz ve kulak dili besler.

Bir kaldır başını da gör Türkiye’nin halini.

Biliyorum; Mustafa Kemal’in kutsal bir savaştan sonra seçtiği çağdaşlık yolunu terk edip, aydınlık düşmanlarının peşine takılıp da... Bu cennet ülkenin ortaçağa yuvarlanmasının vahametini anlayamadın.

*

Ama bir bak:

"Toplumsal sorunların (...) demokrasi ile çözümü yerine, din duygularının istismar edilerek kullanılmasına Anayasa izin vermemektedir..."

"Cumhuriyetin temel ilkelerini ve niteliklerini dolaylı biçimde değiştiren ve işlevsizleştiren bu düzenlemedir..."

"Bireylerin özgür vicdani tercihlerine dayanan dinler siyasi yapıya egemen olmaya başladıklarında, toplumsal barışın korunması olanaksızlaşır..."

(.........)

AKP’nin Anayasa’yı değiştirerek türbanı serbest bırakmasını iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin, önceki gece açıklanan gerekçeli kararından bölümler bunlar.

Bize AKP iktidarının ne yapmak istediğini anlatıyor.

Koyun üzerine; kapatma davası kararındaki "Laiklik karşıtı eylemlerin merkezi" hükmünü...

Yetmez mi?..

*

Ama "Hiç kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir" derler.

Hálá görmezlikten gelirsen...

Hálá anlayamazsan...

Hálá duymazsa kulakların...

Hálá kavrayamamış, hálá farkına varamamış, hálá umursamamış, hálá çözememişsen...

Öyle sessiz...

Öyle tepkisiz...

Öyle körsen...

Ne yapabilirim vatandaşım?..

Tam altıbuçuk sene önce bir seçim sabahı yazıma koyduğum başlığı tekrarlamaktan başka:

"Müstahak sana..."
Yazarın Tüm Yazıları