Utanmak...

"BU devirde parti kapatmak utanılacak bir şey" diyorlar.

Ki ben onları gazete köşelerinde olsun, televizyonlarda olsun, orada-burada olsun görüyorum, bir gözleri küçülmüş:

"Neyi var arkadaşın?.."

"Utandı..."

"Neden?..

"Bu devirde parti kapatılmasından..."

*

Ama bu devirde laik cumhuriyete karşı suçlar işlenirken; suç işleyen partiye yalakalık yapmaktan utanmadılar.

Suçun işlenmesinden değil de, suça ceza verilmesinden utanıyorlar.

Siz hiç duydunuz mu; diyelim ki mahkemenin huzurunda hırsız utanmıyor. Ama hákim utanmış masanın altında, mübaşir çıkartamıyor...

Şimdi de cezadan kurtulmak için ilgili ceza maddesini çıkartmaya çalışıyorlar Anayasa’dan.

Dünyada görülmüş şey değil.

Suç duruyor da ceza kalkıyor.

Bundan da utanan yok.

*

Belki arkadaşlar hukuktan utanmıyorlar da demokrasiye karşı hassasiyetleri mi var desem...

Değil...

Çünkü demokrasimizin yüz karasıdır; genel seçimlerde kömür-nohut ile oy toplamak.

Ama utanmamışlardı.

Pekiiii...

Demokrasinin "dokunulmazlık" zımbırtısının altına; zimmet, suiistimal, evrakta sahtecilik, kayıp trilyonlar, rüşvet, hile ile çıkar sağlama gibi suçları doldurup... "Dokunulmazlık" adı altında yüz kızartıcı suçlardan kaytarmak utandırmaz mı insanı?..

Utanan yoktu...

*

Bakın; herkes AB’ye kavuşacağımızı beklerken, Arabistan’a döndü Türkiye...

Tepeden tırnağa gericilere teslim olmuş, yarından endişeleri ve korkuları olan bir ülkenin fertleriyiz artık.

Bunda gericilerin eteğine tutunmuş ahmak Türk demokratlarının payı yok mu?

Ama ne yapacaksınız, bu ülkenin ufkunu karartmaktan utanmadılar da, suç işleyen varsa hesap sorulmasından utanıyorlar...

Utanmanın utanılmazlığıdır bu...

Yazarın Tüm Yazıları