Paylaş
BEN Bayındırlık Bakanı olsaydım, deprem yerine benim posterlerimi basıp kentlerin her yerine asan bürokratı kovardım...
Sonra içinde 250 fotoğrafımın olduğu o kalın kitabı basan bürokrat kitabı sunmak üzere odama gelirdi..
Ben onları bilirim, şöyle 45 derece eğik, yan yan yürürler...
Onu da kovardım...
Ve peşlerinden muhtemelen boşa gidecek bir tekme savururken bağırırdım:
‘‘Ne hakla?..’’
Evet, depremzedelere sıcak yemek ödeneği kesilirken, devletin parası ile Bayındırlık Bakanı'nın dev posterleri ile kentleri donatmak, o birinci sınıf parlak kuşe káğıda basılmış koca kitabı basmak, ne hakla?..
Ancak Bakan posterleri ve kitapları görünce çok mutlu olmuştur...
Dev posterleri görmüşsünüzdür... Arkadan güneş doğuyor, Bakan fay hattına bakıyor...
Kitap ise inanılmaz bir şey...
Yani depremzedeysen, geç içine otur...
304 sayfada Bakan Koray Aydın'ın tam 250 fotoğrafı var... Sadece kapaklarda Bakan'ın 12 fotoğrafı yer alıyor... Kahve içerken, evde otururken, top oynarken, gitmiş ABD'de bozkurt işareti yaparken...
Ben bir tek penaltı atarkenki fotoğrafının depremle ne ilgisi olduğunu anlayamadım...
Kitabın sonunda ise ‘‘Biz, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı olarak Bakanımızın yılın bakanı seçilmesi ile değil, insanlara depremde kaybettikleri gülümsemeyi yeniden kazandırması ve milletin yüzünü güldürmesiyle övünüyoruz... İmza; Bayındırlık Bakanlığı...’’ deniliyor...
Vay canına...
Ben hiç böyle yağcılık görmedim...
(O posterler ve kitaplar için hangi reklam şirketine, kaç milyar ödendi, Bakan açıklasın...)
Peki, konut işi?..
İhaleyi Ceylan ve Yüksel İnşaat firmalarına verdiler... Bunların daha önce yaptıkları siteler ilk çökenlerdendi... Depremde en çok can kaybının olduğu yerler... Her birisinde yüzlerce insan öldü...
Şimdi kurtulanlara da birer konut yapacaklar...
Bakan'ın kitapta 250 fotoğrafı var da, ihaleleri niye bu firmalara verdiği satır yok?..
* * *
Bence, yıkılan duvarlardan öteye bir şeyin altında Türkiye...
Bitmeyen bir felakettir bu...
Bir gün gelir deprem felaketi geçer...
Ama bu asla geçmez...
Paylaş