Ürkek kedi...

O "Ben kedi değilim" diye mahkemeye verse de, nedense herkes Başbakan’da bir "kedi" taraf buluyor.

Hülya Avşar da "kedi"den girdi:

"Ürkek kedi..."

Söyleşi yaptığı Başbakan’ı "ürkek kedi"ye benzetmesi, bence kendi açısından doğrudur. Ömründe hiç dans etmemiş birisi, Hülya Avşar’ın karşısına oturduğunda "ürkek kedi" olabilir.

Ben o duyguyu bilirim.

İnsan önce bakacağı yeri bulamaz, sanki garson havadan gelecekmiş gibi arada bir tavana bakar. Ve aklına "Acaba burnumun kılları gözüküyor mu?" şüphesi takılır.

Boyun hafif yana yatar...

Her soruya yanıt verirken "C" harfi biçiminde ayağa kalkıp el ile ceket düğmelerine bastırarak "Arz edeyim efendim" demek ister.

Ama elinin yerini bulamaz.

İşte bunu gören Hülya Avşar’ın "ürkek kedi" benzetmesi doğal.

*

Avşar
’ın "ürkek kedi" için "Ortaya çıkmamış duyguları var" görüşü de doğru ama tehlikelidir.

Aman ha, bence ortaya çıkmamış duyguları öyle kalsın...

Aslında bütün kediler paranoyaktır. Dünyanın bütün hareketlerini kendilerine karşı yapılmış sayarlar.

Diyelim ki bizim "Sarı", televizyonun uzaktan kumandasını her elime alışımda bunun kendisine karşı bir tehdit olduğunu düşünür ve benim deliği bulamayan şaşı fare olmamı diler, bilirim ben...

*

Bir tek Hülya Avşar’ın Başbakan için, "İçi öyle dolu ki, bir destek verilse ağlayacak..." sözlerini doğrusu anlayamadım.

Nasıl oluyor destekli ağlama?..

"Beyefendi siz ağlayın, ben sizi desteklerim" mi denir?

Ne bileyim ben...

Hani çocuklara işadamından burs desteği, damada-dünüre kamu bankasından televizyon-gazete alma desteği, yandaşlara özelleştirme desteği, Arap şeyhlerine arsa desteği, sanatçılara(?) TMSF desteği duymuştum da "ağlama desteği" hiç duymamıştım.

Doğrusunu isterseniz; Başbakan’ın ağlayan köylüye-memura-emekçiye destek vermesini umarken, ona "ağlama desteği" diye bir şey hiç aklımıza da gelmemişti.

Bence bu "ağlama desteğini" verse verse yine Hülya Avşar verir.

Programın adı da:

"Destekle ağlayan ürkek kedi..."
Yazarın Tüm Yazıları