Paylaş
HİÇ turnaların geçişini gördünüz mü?..
Gökyüzünde okul çocukları gibi sıraya girerler. Her biri ine kalka kanat çırpar.
Nereden gelip nereye gittiklerini bilemeyiz.
İçlerinden birisi, bir şarkı tutturur.
Öbürleri daha alçak bir sesle koro oluşturup, şarkıya eşlik ederler.
Gökyüzünden yeşil tepelere, ovalara dalga dalga yayılan o inanılmaz hüzünlü şarkı, aslında bir hasret şarkısıdır.
Göçü, ayrılığı anlatır.
Ve aşağıda o şarkıyı dinleyenlerin ellerine saz alıp yollara düştükleri, bir daha köylerine geri dönmedikleri anlatılır. O aşıkların çalıp söyledikleri türküler, turnaların şarkılarının tercümesi midir, kimse bilemez:
‘‘Turnam turnam neyleyim
Yolum ne yana, ne bileyim
Sevdalandım, son dileğim
Amik Ovası'na selam söyle.’’
*
Amik Ovası, Asya ile Afrika arasında, göçmen kuşların konaklama yeridir. Tıpkı yol üzerindeki son motel, son benzinci, son konaklama yeri gibi.
Bülbülünden leyleğine, balıkçıllarından turnalarına kadar yüzlerce kuş türü bu ovada toplanıp, sonra sıcak iklimlere göç ederler. Bu yüzden tüm dünya Amik Ovası'nı bilir.
Türkiye, uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile göçmen kuşları korumaya imza atmış, uygarlığa söz vermiştir.
Ama bizimkiler önce Amik Ovası'nın tam ortasındaki gölün suyunu boşaltıp kuruttular.
Şimdi de üzerine bir havaalanı yapmaya karar verdiler.
Bu evrensel bir suçtur.
Bu cinayete izin veren Çevre Bakanlığı'nın ÇED raporu önümde. Bu aynı zamanda dünyanın en komik raporu. Çünkü raporda ‘‘uçaklarla kuşların çarpışma riskinin yüksek olduğu’’ belirtildikten sonra, uçaklar düşmesin diye ‘‘uçuş güvenliği açısından göçmen kuşlara dikkat edilmeli’’ gibi tuhaf bir şeyden de söz ediliyor..
Ama bizler bu havaalanının asla işlemeyeceğini, sırf kimi çıkar hesaplarıyla yapıldığını biliyoruz.
*
Kurutulan bir göl, gölün tam göbeğine yapılan bir havaalanı.
Turnalar ne yapsın?..
Bu ahmakların elinde tükenen, yok olan güzel ülkemiz ne yapsın?..
Ne yapsın?..
Paylaş