Türkler...

TÜRKLER kitap okumazlar.

Şiir kitabı okumamalarının nedeni, her Türk potansiyel şairdir. Ve kitap alıp okumak yerine her Türk kendi şiirini yazar.

Romanlara gelince; en baba roman her Türk’ün kendi hayatı yanında solda sıfır kalır. Türk zaten bunu "Benim hayatım roman" diyerek anlatır.

Geriye kalıyor tarih kitapları.

Onu da Turgut Özakman’ın "Şu Çılgın Türkler" kitabından okudular, yetti sayılır.

Nitekim üniversitenin salonunda "Murat Bardakçı kimdir?" soruma yanıt vermişti genç arkadaşımız:

"Vezir..."

*

Ama TV izlemede müjdeli haberler geldi:

TV izlemede Türkler bu sene sıra atlayarak dünya dördüncüsü oldular. Birinci Tayland, ikinci Filipinler, üçüncü Mısır, dördüncü Türkiye, altıncı Endonezya...

Bu iyi bir şey.

Bir önceki araştırmaya göre de televizyonlarda en çok izlenenler, daha çok özel yaşamlarla ilgili delikten bakma programları.

O zaman delikli kitaplar yapılamaz mı?..

Gözünü kitabın deliğine dayar bakar arkadaşlar.

Uluslararası araştırmanın kitap okuma bölümünde, Avrupa Birliği’nde ortalama günde 24 dakika kitap okunuyor.

Türkiye’de 16 saniye.

İşte burada da Türklerin "bir bakışta anlama" yeteneği söz konusudur.

Bir Japon yılda 25 kitap okuyor, bir İngiliz yılda 24 kitap, bir İsveçli yılda 12 kitap.

Türk?..

16 kişi (ortaklaşa) yılda bir kitap...

*

Sonuç olarak, giderek kitap okumaktan vazgeçen, ama daha çok televizyona "bakan" bir toplumun bu trendi birçok mesaj içerir:

Diyelim ki çetelerin giderek çoğalacağını... Uyuşturucu pazarının büyüyeceğini... Sokak çocuklarının sayısının daha da artacağını... Kara paranın çoğalacağını...

Yoksulluğun ve açlığın yaygınlaşacağını...

Demokrasinin ve insan haklarının daha uzun yıllar buralara uğramayacağını...

Daha çok şey anlatır bize bu trend...

Anlatır da anlatır.
Yazarın Tüm Yazıları