Temiz eller, kirli ayaklar...

"TEMİZ elleri" isteyen bizdik...

Işıklarımızı söndürdük... Tencere-tava kapaklarına vurduk... Çocuklar anlamayıp korkup ağladıklarında, onlara "Size temiz bir ülke bırakmak içindir..." dedik...

Biz talep ediyorduk:

Temiz devleti...

Temiz toplumu...

Temiz siyaseti...

Temiz elleri...

*

Ergenekon’da Laik cumhuriyet ile hesaplaşmasına karşı çıkanlara "Niye temiz elleri istemiyorsunuz?" diyen Başbakan doğru söylemiyor.

Bunu isteyen bizdik...

Bu cumhurbaşkanı, bu başbakan ya da bu iktidar değil... Onlar; aydınlık için karanlık eylemini yapanlara "gulu gulu dansı" diyen Erbakan’ın arkasında istiflenmişlerdi.

Abdullah Gül’den, Tayyip Erdoğan’a kadar, tümü...

Ve tümü "temiz eller" isteyenlere kızıyorlardı...

*

Şimdi ise; her değerimiz gibi "temiz elleri" de elimizden alıyorlar ya...

Tıpkı; Türkiye’yi ortaçağa sürüklerken, "AB’ye giriyoruz" diyerek, Batılılaşma söylemlerimizi elimizden aldıkları gibi...

Tıpkı; cumhuriyetin karşısına demokrasiyi dikip, demokrasiyi elimizden aldıkları gibi...

Tıpkı; ticarette-siyasette-yağmada-avantada kullandıkları dinin üzerine oturup, inançlarımızı elimizden aldıkları gibi...

Bu sefer ne:

"Temiz eller..."

*

"Temiz eller" isteyen; yedi sene önce millete verdiği sözü tutup "dokunulmazlıkları" kaldırıp önce kendisi temize çıkmalı...

Misal; ne oldu bu kayıp trilyonlar, nedir bu evrakta sahtecilik, nasıl oldu damada kamu bankasından 700 milyon dolar, niye uçtu genel başkan yardımcıları, niye açıklanmıyor Arap kralların hediyeleri, nedir bu Deniz Feneri, niye bakılmıyor doğalgaz vurgununa, niye kapağı açılmıyor binlerce vurgun-soygun dosyasının?...

Bu köşeye sığmaz saymakla...

Yine de "Temiz elleri" sahiplendiler...

İyi mi?

Oysa "Temiz elleri" isteyen bizdik...

Biz...
Yazarın Tüm Yazıları