LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
İKİNCİ gün, saat 16.00’ya geliyor, helikopter henüz bulunmuş değil...
Oysa diyordu ki teknik takipçi:
"Teknik takipte olan rüyasında konuşsa, bunu dinleme ve kaydetme imkánımız var..."
"......?"
"Diyelim ki adım attı....."
"......?"
"Yani paşa tuvalete gitse tespit edilir..."
Ama koca helikopteri bulamadılar...
*
Yarım milyar dolarlık dinleme-izleme aleti satın aldılar. Yedi tane "dinleme-izleme" aracı, Başbakanlık’a bağlı dolanıyor AKP karşıtlarının peşinde...
Hastane odalarını dinliyorlar...
Sofraları dinliyorlar...
Fısıltıları dinliyorlar...
Bir yüksek yargıcın eşi arabasından inip, arkadaki "teknik takipçinin" arabasının camlarını tırmalıyor "Bırakın peşimizi" diye diye...
Ama düşen koca helikopterin yerini bulamıyorlar...
*
Kapalı telefonları dinleme cihazı haline getiriyorlar...
Radyonuzu, televizyonunuzu, müzik setinizi sizin "muhbiriniz" haline getirebiliyorlar...
Bir hesaba göre 3 milyon, bir itirafa göre aynı anda yarım milyon insanı üstün teknolojileri ile izleyebiliyorlar...
Tele-kulak anlatıyor:
"Yani muhalif yellense, uydu üzerinden kaydederiz..."
Ama bu yazı yazıldığında 24 saat geçmişti üzerinden, henüz helikopter bulunmuş değil...
*
Niçin?..
Çünkü "ilkellik" ile "çağdaşlığın" farkıdır bu...
Devletin ayrılmış bütçesini, haberleşme kurumlarını, uzmanlarını muhalif cadı avına yönlendirirseniz... Aklınız yatak odalarında olursa... Teknolojiyi insanları sindirmekte kullanırsanız... Teknik kadrolara ispiyoncularınızı doldurursanız...
İşte böyle; bir partinin genel başkanının düşen helikopterini bulamazsınız...
Rezil olursunuz dünyaya...
İlkellik ile çağdaşlığın farkıdır...
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları