Tanıdık...

KULAKLARINDA Çankaya Belediyesi’nin "sağlıklı" küpesi olan köpeklerden üçü-beşi hep o ağacın altında otururlar, onlara uzaktan baktım.

Birisi aralarından kalktı, olanca hızla bize doğru koştu, öbür insanları geçip bana yanaştı, kuyruğunu sallayarak selam verdi, bir takla attı...

"Merhaba" dedim.

Arka ayaklarının üzerine oturup, partisiyle ayağıma bir şaplak vurarak o da "merhaba" dedi.

Sordum:

"Nereden tanışıyoruz?.."

Kara gözleriyle yüzüme baktı, anlamadı belli.

"Nereden tanışıyoruz?.. Gerçi fark etmez, biz tanışsak da tanışmasak da birbirimizi severiz... Ben yüzünü görmediğim, başını okşamadığım, hatta varlığından haberdar bile olmadığım, çok uzak bir şehirdeki anne köpek için ağlamıştım..."

Onu ilk kez gördüğümü anlattım oradakilere.

O sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi bir takla daha attı.

Duraktaki insanlar onu ilk gördüğüme belli ki inanmadılar, kimisinin aklından "O zaman senin hayvanlarla ilgili yazılarını okumuştur?" gibi espriler geçtiğini düşündüm.

İnsanlar gülüştüler.

O ise bir pati daha attı ayağıma.

Doğrusu ben de şaşkındım, alçak sesle üsteledim:

"Nereden tanışıyoruz?.."

*

O an hatırladım:

Her gece geç saatlerde Andree ekmekleri dörde bölüp içlerine yemekler koyarak sandviçler hazırlar. Ben onları alıp arkadaki ağaçlıklara götürüp bırakırım, kim yer, kim yemez bilemeyiz.

Bu köpek beni oradan tanıyor.

Ben onu karanlıkta göremiyorum, ama o beni görüyor. Her gece otların arasına sinip belki de yolumu bekliyor.

Bizde olmayan bir koku ile tanıma duyusu var üstelik.

"Tamam, sen geceleri oradasın" dedim.

Kuyruğunu salladı.

"O karanlıkta ben seni görmüyorum, ama sen beni görüyorsun, seni gidi seni..."

(.......)

Bu gece geç vakit elimde sandviçler yine gideceğim arka bahçeye.

Durakta görüp bana teşekkür eden dostuma sesleneceğim:

"Biliyorum buradasın..."

Karanlıkta belki yine bir takla atacak, görmeyeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları