MECLİS Başkanı Toptan, AKP ile ilgili karardan sonra milletin nasıl bir ses çıkartması gerektiğini belirledi:
"Oh..."
TBMM Başkanı,"Oh" sesi çıkartacak bir karar gerektiğini biliyor da, sadece nasıl bir karar, onu bilmiyor.
Bildiği; "Oh" sesi çıkartacak bir karar.
Yani çoğu aydınların, sermayenin, köşe yazarlarının, işi tıkırında olanların, çağdaşlık ve laiklik gibi bir derdi olmayanların savundukları gibi; suçlu bulunsa da AKP’nin yola devamı...
Kısacası:
"Oh..."
*
Türkiye, suçlarıyla yaşamaya alıştığı için, bunun da birçok formülü nasıl olsa bulunur.
Gecekondu afları ile şehirler mezbeleliğe döndüğüne, mali aflarla vergi kaçakçılığı yol olduğuna, her sekiz-on yılda bir çıkan aflarla sokaklar cezaevine benzediğine göre...
Nasıl unutursunuz "Rahşan affı"nı?..
(.......)
Bu sefer ise; bir siyasi parti daha cezalandırılmadan Türkiye "af" yollarını arıyor.
Daha açıkçası affın,cezanın içinde yer almasını istiyorlar.
Anlamıyor musunuz?
Bu sağlanırsa nasıl bir ses çıkacak:
"Oh..."
*
Bu ülke suçlar ülkesidir.
Rüşvet ile yürüyen kamu hizmetlerinden, haksız kazanca dayalı ekonomisine... Gasp ve işgalle büyüyen kentlerinden, kömür ve nohutla işleyen demokrasisine kadar...
Ya da; dokunulamayan Cumhurbaşkanı’nın kayıp trilyon davasından, Başbakan’ın "evrakta sahtecilik", bakanların-milletvekillerinin yüzlerce suiistimal ve yolsuzluk iddialarına kadar...
Suçlar ülkesidir burası...
İşte o zaman cumhuriyeti yöneten siyasi iktidarın, cumhuriyete karşı işlediği suçların lafı mı olur?..
Ne önemi var?..
Laik cumhuriyeti yıkmaya kalkışmışsa, iktidarın kendisi...
Ne yazar?..
Anayasa Mahkemesi kararı açıklanınca nasıl bir ses lazım: