Paylaş
Levent Kırca yemek aralarında açlık grevi yapsaydı da olurdu...
Neyse ki vazgeçti...
Bu açlık grevi denilen ve yemek yememeye dayalı eylem biçimi çok eskilere dayanır. Kimi kutsal kitaplarda Adem Baba'nın elmayı yiyip cennetten kovulmasından sonra bir süre aç oturduğu, Havva Ana'nın ‘‘Tansiyonun düşecek Adem...’’ demesi üzerine yemek yemeye başladığı, ama asla bir daha elma yemediği anlatılır...
Tarihin ilk toplu açlık eylemini yapan Pakistan'da demiryolu işçilerine ise ingiliz şirketi tepsilerle dana rosto gönderdi...
İşçiler o an eylemi bırakıp dana rostoyu yediler...
*
Levent Kırca'nın, sansürü kaldırmak üzere başlattığı açlık grevine gelince...
Baktım; süresi bir tiyatro oyununun süresi kadardı...
Oyun; Levent Kırca'nın ‘‘Açlık grevini tek başıma tutacağım, ama biliyorum ki Türk halkı benim yanımdadır...’’ demesi ile başladı...
Akşam yemeğini yiyen Türk halkı sanatçıyı coşkuyla alkışladı..
İkinci perdede misafir sanatçı olarak Deniz Baykal oraya tok karnına geliyor...
Baykal diyor ki:
‘‘Konuyu Meclis'e taşıyacağım...’’
Zaten Ankara'ya dönünce de seçimi, yani Meclis'in kapatılmasını istedi...
Dönüyoruz tiyatroya:
Levent Kırca masanın üzerindeki döner sandalyenin üzerinde... Muhtemelen Oya Başar'a baktıkça aklına pirzola-börek-mörek geliyor, ama sansürün hatırına direniyor...
*
Üçüncü perde mi ne:
Levent Kırca'nın karnı acıkıyor...
Ve seyirciye soruyor:
‘‘Şimdi size soruyorum, açlık grevini bırakayım mı, devam mı edeyim...’’
‘‘Bırakma, aç kal öl...’’ denilmeyeceği için, seyirciler ‘‘Bırak allasen...’’ diyorlar...
Ve Kırca kararını açıkıyor, pardon açıklıyor:
‘‘Bıraktım gitti...’’
*
Oyun bitti...
Böylece Levent Kırca'nın sansürün kaldırılması amacıyla başladığı açlık grevi, sansürün kaldırılması amacıyla son buldu...
Bence sanatçı ilk ‘‘Olacak O Kadar''da bunu oynamalı...
‘‘Peki, sansür ne oldu?..’’ diyeceksiniz...
Ne sansürü?..
Paylaş