Reception...

ARTIK uçuşan cümlelere güvenmediğim için, kelimeler anlamsızlaştığı için, ben de hecelerde arıyorum yanıtları.

İşte; reception...

Latince’dir.

Biz onu "Resepsiyon" yapsak da, yazılışı "Reception"dur.

İlk iki hecesini alırsanız:

Recep...

Recep Tayyip Erdoğan döneminde, bu ayakta içki içilen yer, cumhuriyet rejiminin elden gidip-gitmediğinin ölçütü olmuştur.

Bu nedenle "Reception" sözcüğünü duyar duymaz, bendeniz çok dikkat ederim.

Diyelim ki şu içindeki "ti" hecesi...

Bir yandan Atatürk’ün resminin önündeki laiklik karşıtlığının simgesi türbanlara bakıyorum... Bir yandan erkeklerin içki içtikleri bir mecliste dolanan türbanlı hanımlara...

Hangisi "ti"ye alınıyor?..

Atatürk mü?..

Din mi?..

*

Ya da; o Atatürkçü-cumhuriyetçi ve çağdaşlıktan yana olan (!) kimi aydınların, laikliğin simgesi Çankaya’daki tesettürlü-türbanlı "reception"dan davetiye alınca uçarak gitmeleri...

İki büklüm eğilip bağlılıklarını bildirmeleri nasıl bir "ti"ye almaktır hepimizi?

Bir de "deception" vardır ki, bunu "Reception" ile karıştırmamalısınız.

Deception; aldatma, kandırmaca...

Ki konumuzla ilgisi yoktur.

*

Yine de biz Türklerin, üstün "duruma göre değişme" yeteneğini burada takdir etmemiz gerekir.

Bir anda nasıl değişti her şey.

Nasıl uyum sağladı herkes; karşı olduğu ve inanmadığı yerlere...

Bir yanda bakıyorsunuz; türbanlı-tesettürlü ama alkollü "reception"lar... Öte yanda Çankaya’daki türbanın-tesettürün önünde saygı ile eğilip bağlılıklarını bildiren Atatürkçüler...

Deception değil, reception bu...

Pop-star yarışmalarındaki gibi not vermeniz gerekirse; bu "Recep" ile başlayan, "ti"ler ile yol alan sıralamanın son hecesini kullanabilirsiniz dostlar:

"...on"

On numarayız, on...
Yazarın Tüm Yazıları