Otomatik ölü yıkama makinesi...

YÖK tartışması gibi bilimsel, akademik ve siyasi bir tartışmanın içine ‘‘ölü yıkama’’nın gireceği hiç aklıma gelmezdi.

Ama ne yapacaksınız; taraflardan birisi imamlar olunca böyle oluyor.

Müftülükte şef olan imam Hüseyin Hoca, YÖK tarafından ‘‘Kemal Gürüz ile Kemal Alemdaroğlu'nun cenazelerini yıkamayacaklarını’’ söyleyince tartışma boyut değiştirdi.

Karşı taraf zaten açıklama yaptı:

‘‘Yıkamasalar yıkamasınlar, bir yıkayacak bulunur...’’

Bence YÖK'ün bilimsel çalışmalarına hız verip, otomatik ölü yıkama makinesi yapması en doğrusu.

*

Bundan böyle tartışmalara bu gibi unsurların girmesi hem normaldir, hem kaçınılmazdır.

Nitekim sözlü sınavlarda sormaya başladılar:

‘‘Sırat köprüsünden kimler geçer?..’’

İnsanları ise ikiye ayırdılar bile:

Ölüsü yıkanacaklar, ölüsü yıkanmayacaklar.

Şimdilik en azından iki kişinin ölüsünün yıkanmayacağı belirlendi, kara kara düşünüyorlardır Kemaller...

Çünkü ölüsü yıkanacaklar da ikiye ayrılıyor:

Sırat köprüsünden geçecekler, Sırat köprüsünden geçemeyecekler.

YÖK'
ün başındakiler ölülerinin yıkanmasına garanti olarak otomatik ölü yıkama makinesini yapsalar da, Sırat köprüsüne gelince kalakaldılar mı orada......

*

Belki Devlet Memurin Kanunu'nun ilgili maddesi gereği, gizli sicillere de işlenebilir bu:

‘‘Çalışkan, verimli ve ölüsü yıkanabilir...’’

Ki bendeniz ilk fırsatta bir iktidar yakınını bulup, boynumu bükerek sormayı düşünmüyorum değil:

‘‘İmam efendi acaba benim ölüm yıkanır mı?..’’

O zaman bu yazımı okumuşsa karar verir imam efendi:

‘‘Yıkanmaz...’’

Bence YÖK otomatik ölü yıkama makinesi projesini geliştirip, hemen üretime geçmeli.

Çünkü bu soytarılık beni öldürecek...

*

Olmadı ‘‘yarı otomatik’’ de olur.

‘‘Kollu-sıkmalı ve kurutmalı’’ olmasın da.

Eğer laik cumhuriyet, gele gele çağdaşlığın ‘‘Ölüsü yıkanacaklar, ölüsü yıkanmayacaklar’’ noktasını yakalamışsa, ne yapabiliriz?..
Yazarın Tüm Yazıları