ŞERİATÇILAR tarafından kafası kesilen Asteğmen Kubilay ve onunla birlikte öldürülen kır bekçileri Hasan ile Şevki’yi anma törenlerine, hálá cumhuriyet devrimlerine sahip çıkmak isteyenler katıldılar.
Ama medya bunu öyle çok da önemli görmedi. Zaten anma törenine katılım da geçen yıllara göre düşüktü.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Gül de Kubilay’ın kafasını kesenleri "Akıl ve sağduyusunu yitirmiş, öfkesine yenik düşmüş insanlar" olarak değerlendirip geçti.
Oysa:
Genelkurmay’ın internet sitesinde yeni yayınlanan arşiv belgelerine göre Kubilay olayı bir anda gelişmiş, öfkesine yenik düşmüş insanların sıradan bir cinayeti değildi.
Nakşibendi tarikatınınplanlı ve bilinçli bir hareketiydi.
(Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesini açıp bakmalısınız.)
*
Yazgıya bakın; Türkiye’yi bugün Nakşibendi tarikatı yönetiyor.
Nakşibendilerin ABD’de güven içinde yaşayan liderleri Fethullah Gülen, 22 Temmuz seçimlerinden hemen sonra gazetelere ilan vererek, tazelenen ve güçlenen iktidarlarını kutlamıştı.
Nasıl hatırlamazsınız?
Tepeden tırnağa tüm kurumları ele geçirdiği gibi, önümüzdeki yılların kadroları için de yurdu okullar, dershaneler, kolejler, üniversitelerle donatan Fethullah Gülen, Ti-Vi’lerde günlerce yayınlanan canlı kasedinde diyordu ki:
"Adliyede, mülkiyede, askeriyede arkadaşlarımız devletin can damarları içinde dolaşıp çok ileri gidecekler... Kaymakam iseler vali olacaklar... Yargıç iseler yükselecekler... Erken vuruş yaparlarsa Müslümanların başı ezilir... Türkiye’deki devlet yapısında dengeyi kendi cephemize çekeceğimiz ana kadar her adım erken sayılır..."