Niye Darwin’e kızdım...

SEÇİM meydanındaki o kalabalığa "Darwin kim?" diye sorsanız, acaba bilen çıkar mı?...

Ama şöyle deseniz kalabalığa:

"Koşun, Darwin yardım paketi veriyor..."

Büyük ilgi çekecektir Darwin...

Ve bir anda "Darwin" ismi meydanda kulaktan kulağa dolanacak, herkesin dilinde "Darwin" olacak ve herkes ona koşmak için özenle soracaktır:

"Nerede?..."

"Kim?.."

"Darwin parti başkanı..."

*

Darwin’in evrim teorisi, canlıların, tabii ki o arada insanın, evren tarihi içindeki müthiş yolculuğunu anlatır.

Bu bakımdan da bize uymaz.

Sıdıka’yı Sirkeci’den Levent’e götürme işini elli senede çözememiş bir toplum için Darwin’in müthiş yolculuğu inandırıcı değil.

Nitekim bu yazı yazıldığı sırada, insanlar Ankara’dan Eskişehir’e bundan böyle 1.5 saatte gidecekler diye düzenlenen şölende, Başbakan hızlı trenin en önüne oturmuş şöyle diyordu:

"Bir de bakacaksınız ki vardınız..."

*

Darwin’in, Galapagos Adaları’ndaki gözlemlerinden sonra öne sürdüğü "canlıların deneme ve seçme yoluyla evrimini sürdürdüğü" de bu topraklarda çürümektedir.

İnsan elli senede biraz olsun değişmez mi?..

Avanta karşılığı elli sene oy verdikten sonra, işsiz-aç-sefil kalma konusundaki "deneme" sürecinin sonundaki "seçme"yi görüp bunu nasıl bağdaştırırsınız "evrim" ile...

Ya da şu kömür ve nohut ile halkımızın "üretim toplumundan", "toplayıcı topluma" geçmesi neresine uyuyor Darwin teorisinin?..

*

Nitekim Türkiye, toplum olarak çoktandır çağdaş yaşam ile ortaçağa dönmeyi tartışır.

Seçilen hangisi?...

Ortaçağ...

Bu da Darwin teorisinin "gereksinime göre gelişme" alt başlığını yalanlar.

Klozeti reddet, sen git taşa otur...

Bu bakımdan Darwin teorisi bize uymaz...

Ve ben kızarım Darwin’e...
Yazarın Tüm Yazıları