Nefes almak...

SEVGİLİ Burcu Uğur, "Gece derin bir nefes alıyoruz, gündüz bırakıyoruz nefesimizi" diyordu notunda.

Öyle yapmalı...

Bu kirli-pis hava solunacak gibi değil.

Gece bastı mı, el ayak çekildi mi, ışıklar söndü mü, karanlık kiri-pası kapattı mı...

Bakan, Vali, Emniyet Müdürü pijamalarını giydiler mi...

Nefes alacaksınız.

Gündüz bırakırsınız nefesinizi.

*

Dün yine nefes alma sorunu vardı.

Kameralar nefes almaya kalkanların yerlerde kıvranıp bayıldıklarını gösterdiler.

Düşman kuvvetlerinin üzerine saldırır gibi saldırıp; bu ülkenin en masum, en temiz, yoksulluğun faturasını en çok ödeyen, ama verginin de en ağırını sırtlanan işçilerimizi darmadağın ettiler.

Bir emekçinin yere düşüşünü gördüm.

Onlarcası kin ve nefretle tekmelediler, üzerinden geçtiler, ezdiler, vurdular.

Nefes almaya kalkmıştı belli...

Ellerinde karanfilleri ile gelen yaşlı emekçiler, zehirli gaz altında nefes alamayıp yerlere kapanarak kustular.

Ve dün ağlattılar eli nasırlılarımızı...

*

Nefes aldırtmadılar.

Nefes...

Bu hava "demokrasi" adı altında Türkiye’yi ele geçirmiş ve bu koca ülkeyi çalarak yaşamaya alışmış olanların havasıdır.

Kendi düzenlerine, kendi avantacılarına, kendi yağmalarına, kendi hırsızlarına uygun havadır bu hava...

Size göre değil.

Bu hava emekçilere-işçilere yaramaz.

Özgürlük, barış, bağımsızlık, aydınlık, demokrasi, hukuk isteyenlere uymaz bu hava.

Hava kötü...

Geceleri nefes alacaksınız, el ayak çekildiğinde, ışıklar söndüğünde, karanlık kiri-pası gizlediğinde, bakanları, valileri, müdürleri pijamalarını giyip uyuduklarında...

Bir hırsız gibi içinize çekeceksiniz memleketin havasını geceleri.

Gündüz bırakırsınız nefesinizi.
Yazarın Tüm Yazıları