Mustafa’nın bebeği...

MUSTAFA’nın bebeği evde "hukuku" bekliyor.

Hukuk varsa, bebek babasının kucağında belki bir gün melekler gibi uyuyabilecek.

Hukuk ve baba...

Ne kadar birbirini tamamlayan, ama ne kadar birbirinden uzaklaşmış iki sözcük...

*

Zaten kimse "Hakkında iddianame düzenlenmiş olanları yargılamayın" demiyor.

Böyle bir iddianame varken, önce sevgili Mustafa Balbay (bu saatten sonra) bunu kabul etmez, yargının karşısına çıkıp aklanmak ister...

Ve birer sabıkalı hırsız gibi sabahın karanlığında evinden alınıp hapishanelere doldurulmuş tüm cumhuriyet sevdalıları bunu isterler; aklanmayı...

*

Ama hukuk yürümüyor...

Soruşturma 12 Haziran 2007’de başlatıldı.

Neredeyse iki yıl... Ama henüz suçunu bilmeden içerde yatıyor suçlananların çoğu...

Açıklanmış birinci iddianame; 2450 sayfa, ekleriyle 450 klasör...

Daha birincisine bakılmadan henüz açıklanmamış ikinci iddianame; 1909 sayfa, ekleriyle 700 klasör...

Zaten mahkeme ikincisini okumak için, birincisine bakmaya on beş gün ara verdi, ikincisine bakarken de üçüncüsü gelecektir...

Kaç yıl sürecek?..

*

Bu hukuk değil...

Bu toplum bir sindirme-susturma sürecinde uyutulsa bile; Batı medyasında, uluslararası gazetecilik örgütlerinde, ABD İnsan Hakları Raporunda... Ve dün de 52’ye karşı 528 oyla kabul edilen AB raporunda, Türkiye’de hukukun işlemesi istendi...

Aslında Türk hukuku dünya önünde sınav veriyor...

Ve tüm hukuk adamlarımızın yakasındaki eldir bu...

Yoksa böyle midir Türk hukuku?..

Bu iktidara karşı çıktıkları için, bir kirli çuvalın içine doldurulmuş insanlar hücrelerinde beklerken, aylar-yıllar sonra mı bulacaklar adaleti?..

Öyle şaşkın, çaresiz, sessiz bekleyecekler mi tutuklular, bir gün suçlarını öğrenip yanıt vermeyi...

Türk hukuku böyle mi?..

Ben biliyorum; o da evde babasının kokusunu ala ala uyumak için hukuku bekliyordur:

Mustafa’nın bebeği...
Yazarın Tüm Yazıları