Kuş cenneti zebanileri

Adama baktık; bir insanın fiziği kuşlardan bu kadar uzak olabilir.

Koca kafası, iri gövdesi, kalın devetüyü paltosu, ayağında askeri botları ve elinde bir sopa...

Yani gören kuş asla oralarda durmaz.

‘‘Hani kuşlar nerde?’’ diyor.

Arada bir sopayı sallıyor.

Değil kuş, emlakçı dahi kaçtı kaçacak.

*

İşte yeni bir ‘‘Kuş Cenneti’’ öyküsü:

Gediz Deltası Kuş Cenneti, uluslararası Ramsar ve Bern Sözleşmeleri kapsamındadır. Yani Türkiye, bu alanları koruyacağına yüz elli ülkenin tanıklığında devlet sözü vermiştir. Çünkü bu bölgedeki tepeli pelikanlar, mahmuzlu kız kuşları, küçük kerkenezler, soyu tükenmekte olan kuşlar ve dünyanın gözü üzerlerinde.

Ayrıca yüzden fazla göçmen kuşun üreme yeridir burası.

Bir gerçek cennettir.

Bahar gelince, gökyüzü birbirinden güzel kuşlarla dolar. Kuşlar bütün gün o bitmeyen şarkılarını söylerler.

(.......)

İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 1'inci derece koruma alanı olması gereken bu yerin koruma derecesini 3'e düşürme kararı aldı.

Yani; imara açıyorlar.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı onları mahkemeye veriyor, Atlas Dergisi iyi bir kampanya başlattı. Nasıl olur bilemeyiz?..

Bu kurullar kimlerden oluşur, doğanın değerini ve önemini bir günde nasıl değiştirirler, bunları kim denetler?..

Bu kurullar oluştuktan sonra yağma niye arttı? Kim bunların yaptıklarına gidip bir bakacak, hesabını soracak?.. Kim yakalarına yapışacak?..

Yine kim ‘‘kuş cennetinin ortasında villa’’ satacak?..

*

Ben adama bakıyorum; insan kuşlardan ancak bu kadar uzak olur.

Demek ki kuşların ortasına girip oturacak, kuşlar onu keyiflendirecek. Sopasını sallaya sallaya ‘‘Hani kuşlar nerde?’’ diyor.

Kuşlar onu görünce elbette kaçtılar.

Zaten emlakçı da kaçtı kaçacak.