Paylaş
Bakın Çiller, ormanlardaki kestane ağaçlarını köylülere vereceğini açıkladı.
Muhtemelen önce ‘‘Ormanlardaki elmalar sizin olsun, bize oy verin’’ diyecekti. Yine muhtemelen eski Orman Bakanı, değerli aman ormancı Hasan Ekinci itiraz etti:
‘‘Ormanda elma ağacı yoktur Sayın Genel Başkanım...’’
‘‘O zaman mandalina...’’
‘‘Mandalina da olmaz ormanda, olsa görürdük.’’
‘‘Ne olur?..’’
‘‘Villa olur...’’
‘‘Ormanda villa ağacı mı var?..’’
*
Onlar için vardır.
Bunlar, ormandan villa edinmeyi severler.
Binlerce ağacı keserek kendilerine villa yaptılar. Bu sefer de eski bir alışkanlıkla (1995 seçimlerinde yaptıkları gibi) ormanı vererek oy alacaklar.
Nasıl olsa ağaçların dili yok, orman savunmasız.
Sormuştur Çiller:
‘‘Peki, ormanda verecek ne ağacı var?..’’
‘‘Keçiboynuzu ağacı...’’
‘‘Verelim köylümüze. Boynuz mu veriyor, keçi mi?..’’
*
Sonra verecekleri şeyi buldular:
Kestane ağaçlarını...
Tansu Çiller bacınız, gittiği ormanlık yörelerde ‘‘Kızılağaç ve kestane ormanlarının köylülere dağıtılacağını’’ açıklıyor.
Bu suçtur.
Seçimi kazanıp da ormanları dağıtacaklar diye değil. Ormanların tahrip edilmesini özendiren, orman yağmasını teşvik eden siyasi konuşmalar dahi Anayasamıza göre suçtur.
(Anayasa madde 169: ...Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz....)
Nitekim Orman Mühendisleri Odası, Çiller hakkında suç duyurusunda bulunuyor.
*
Orman Mühendisleri Odası'nı kutlarım.
Demokratik örgütler böyle günler için var. Bu yağmacı siyasetçilerle ancak örgütlü bir toplum mücadele edebilir.
Yoksa bunlar oy almak için her şeyi verebilirler.
Kestane ağacı verecekmiş...
Paylaş