Elinde kazma-kürek, inşaat kamyonuna binmiş polisleri görünce Ergenekon’u çözmeye gittiklerini anlıyorum.
Okurlarım bir Rus fıkrası gönderdiler:
Komünizm döneminde hapse atılan baba, patates ekmek için tarlayı kazmakta zorlanan oğluna telefonda gizlice gömülü silahlardan söz etti.
Ertesi gün KGB tarlanın altını üstüne getirdi.
Oğlu babasını arayarak "Baba, tarlamızın her yerini kazdılar" dedi ve keyiflenen baba yanıt verdi:
"Şimdi patatesleri ek..."
*
Arada bir mahallenin suyunu patlatmak yanında, derin devleti bulayım derken polis arkeolojik kazı da yapmış oldu, bir testi de buldular. Sümerlere ait olduğu tahmin edildiğine göre, Sümerler de girdi mi işin içine!..
Nedense bende "baş bağlama" izlenimi uyandıran Adalet Bakanı’nın yüzüne bakıyorum, sanki şey oynuyor:
Kazı kazan...
El bombası çıkınca seviniyor, testi çıkınca üzülüyor...
Onlara göre bu silahlar AKP’ye karşı darbe silahları.
O zaman darbe yapacakları, Radyo Evi yerine ellerinde kazma-kürekle tarlaya koşarken görecektiniz...
Ve bakacaktın tank yerine kepçe ile geliyor paşa...
Peki, siz derin bir darbe kültürüne sahip olan yurttaşlar olarak, hiç yerden çıkartılanlarla darbe yapıldığını gördünüz mü?..
Bir bilge siyasetçi Hüsamettin Cindoruk, en doğrusunu söylüyordu geçen gün:
"Darbe yapmak sadece Genelkurmay’ın tekelindedir..."
*
Yeraltından çıkan silahlara gelince; yeraltında her zaman silahlar vardı...
Çünkü bu kadar çok hırsızı, bu kadar çok soygunu-vurgunu, bu kadar çok mafyası, bu kadar çok kirli işleri olan... Eli kanlı katilleri "kahraman" gören... Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ını ağlayarak alkışlamaya koşan... Ama hukuku-adaleti asla olmayan bir ülkede, yerin üstü de kirlidir, altı da...
Silah çıkınca niye şaşıracaksınız?..
Sorun bu değil...
Sorun; AKP bunu muhaliflerini susturmakta kullanıyor... Bir başka kirli iş, bir başka hukuksuzluk...