TAKSİM’deki taciz olayı, üniversitelerde tez konusu oldu. Üniversiteli arkadaşlar dün bana sordular:
"Neden?.."
Onlara "Bilmiyorum" dedim:
"Bilsem söylemem mi?.."
Bildiğim; o tacizcilerin yanlarında kadınları yoktu. Her kadınsız toplulukta olduğu gibi sapıklaştılar. Böyle topluluklarda erkekler birbirlerine dahi niyetlenirler.
Demek ki işte tam o sırada turist kadını gördüler.
Benim çözemediğim ise, bir turist kadının arkasına 18 kişinin nasıl sığdığı.
Gerçi daha okul yıllarında bir sıraya altı kişi oturarak, dolmuşa otuz kişi binerek, bir maaşla yirmi kişi geçinerek, bir hastane yatağında üç kişi yatarak, düğündeki küçük pistte yüz kişi oynayarak "sıkıştırılmış eylemlere" alışık bir toplumuz.
Ama yine de yılbaşı gecesi bir turist kadının arkasına 18 kişinin nasıl sığdığını kimse çözmüş değil.
*
Çözüm?..
Bence yok.
Gerçi Almanlar yanında kadını olmayan, kendi kadınını eve kapatıp sokağa çıkan Türk erkeklerine karşı bir çözüm olarak afişler hazırlattılar, Hürriyet’te okumuşsunuzdur:
Afişte bir sarışın Alman kızı ve altında kocaman yazı:
"Ali bana sulanma..."
Türk erkekleri daha afişi görür görmez "Anaaaa..." dediler.
Kız çok güzeldi.
Ve yuvarlak poposu dönüktü.
Değil 18 kişi, 200-300 kişi atılırdı atılmasına...
Şimdi Türk erkeklerin gittiği kahvehanelerde o afişlerden dört bir yana asılmış durumda diyorlar.
*
Neden?..
Bence kadınsız topluluklarda bunlar olur.
Kadın ahlaksızlığın kaynağı değil, ahlakın bekçisidir.
Bebekliğimizde bizlere iyi insan olmayı öğreten kadın, erkeğin malı konumuna getirilip eve kapatıldığında ve erkek "öğretmensiz" kaldığında böyle yapar.
İstatistiklere göre; kadına yer vermeyen topluluklardaki sapıklık suçları, kadının özgür olduğu toplumlardakinin beş katı.