Işıksızlık...

BAZEN Ti-Vi'de film bittikten sonra da gözlerimi ayırmadan öyle bakakalırım.

Benim için film sürer.

Bu kez bir gazete haberi...

Okudum haber bitti, öyle bakıyorum, güzel aklım gitti gelmez...

Malazgirt İlçesi'nde kimi köylüler çelik elektirik direğinin civatalarını söküp almışlar, direk yıkılmış.

Şimdi karanlıkta oturuyorlar.

TEDAŞ Şube Şefi ‘‘Bu akılsızlıkları yüzünden onlara elektrik veremiyoruz. O civatalar-somunlar bir milyon lira eder-etmez’’ diyor.

DHA'nın Muş Temsilcisi Mehmet Aydın'ın haberine yarım saatten fazladır okumadan bakıyorum.

*

Gözümün önünde civataları söküp, şimdi karınlıkta oturanlar geliyor.

Ben biliyorum; civataları sökerken, direğin yıkılacağı akıllarına gelmedi, direğin civatasız ayakta duracağını düşündüler.

O direğin evlerine ışık getirdiği de akıllarına gelmemiştir.

Eminim; civatalarını söktükleri direk yıkılınca ‘‘Şimdi bu niye yıkıldı’’ diye sordular.

Eğer civatalarını söktükleri direk ayakta dursaydı, direğin alt kısmını da alıp, üstünü havada bırakacaklardı.

Ama direk durmadı.

*

Niçin ülkemiz aydınlık değil?..,

Bir hesaba göre ulusal bütçeye belli-başlı altmış kanaldan para geliyor. Ama o bütçeden çalıp-çırpan üç yüz kanal var.

Kimler yok ki elektrik direğinin civatasını çalanlar arasında?...

İktidarlar, devlet adamları, siyasi örgütler, politikacılar, bürokratlar, memurlar, aracılar, komisyoncular, yandaşlar, aileler, şirketler, esnaf...

Açıkgözler, cingözler, avantacılar, beleşçiler...

Fırsatını bulabilen herkes...

Sonra direk yıkılıyor...

*

Bizler bu günlerde ülkemizin niçin karanlıktan kurtulamadığını daha çok düşünüyoruz.

Bu savaş ortamında, güçsüzlüğün-gelişmemişliğin acısını her zamankinden daha çok tattık.

Çalınmış-çırpılmış bir ülke olmanın ezikliğini de.

Bu bizim günahımızdır.

Hepimizin...

Civataları çalınmış elektrik direkleri...

Ve niye karanlıkta kaldığını düşünen bir ulus...
Yazarın Tüm Yazıları