Havuç...

Bir de ‘‘Pozitif düşünce olumlu şeyler yaratır’’ diyerek pozitif bakışlarıyla kaşığı eğip berbat etmesi...

Deniyorum...

Ancak pozitif enerjimin tam tersine, sonuç negatif...

Karım uyarıyor:

‘‘O havuca yakından bakıp durma, hiçbir zaman düzelmez...’’

Oysa bir gün önce Rahmi Koç'un pozitif enerji yüklü ekonomik tahlilleri, bir gün sonra Cem Boyner'in ‘‘Neredeyse normal bir yıl olacak’’ şeklindeki pozitif görüşü nasıl sonuç verdi?..

Enflasyon düştü...

*

Gözümü pörsük-eğilmiş havuçtan ayırmadan soruyorum:

‘‘Haberler pozitif mi?..’’

Pozitif...

Özellikle Türk medyası gözünü kaşığa dikmiş, hiçbir zaman negatif haberlere yer vermemişti...

Kaç bin köylü traktörünü-ineğini satıp, yine borcunu ödeyemeyince kelepçelenip içeri atılmıştı da, birinci sayfalarda hangi yıldızın poposunun daha güzel olduğu vardı...

Acaba bu pozitif bakış üzerine mi enflasyon poposunun üzerine oturuverdi dersiniz?..

Bence, alım gücünün iyice düşmesi üzerine enflasyonun düşmüş olabileceğini... Biraz alım gücü kalanlar da içeri atılırlarsa, enflasyonun belki daha da düşeceğini hiç aklımıza getirmemeliyiz...

Daha dün gazetelerde yer alan; nüfus arttığı halde Türk halkının 12.2 milyar dolarlık daha az gıda aldığı haberini de...

*

Havuçta gözüm...

Karım ‘‘Bakıp durma, kulağın kıvrılıyor...’’ diyor...

Pozitif bakıyorum...

Havuç düzelirse sırada; üzerine oturduğum gözlüklerim ile haberlerde gözükecek olan Başbakan var...

Bu dahi pozitif bir yazıdır...

Dünya savaşından bu yana en şiddetli yıkıntıyı gerçekleştirmiş, iki milyon insanı işsiz-aç bırakmış, 250 bin işyerinin kapanmasına, ilk kez çocukların besinsizlikten ölmesine neden olmuş bu adamları hálá pozitif enerji ile düzeltmeyi düşünen bir medyanın köşe yazısı böyle mi olmalı?..

Bakıyorum...

Bu havucun düzeleceği yok...