Paylaş
Valizler, biletler hazırsa, köprüsüyle-möprüsüyle dokuz günlük tatile çıkabilirsiniz.
Çok yoruldunuz çünkü...
Yani bu kadar çalış çalış olmaz.
En iyisi devamlı tatil olsa... Belki arada bir hükümet ‘‘köprü çalışması’’ genelgesi yayınlayabilir.
İtiraf etmeliyim, ben de tatilleri çok severim. Daha döner dönmez valizleri içeri taşırken, mutsuz bir suratla, inlercesine sevgili karıma sorarım:
‘‘Tatil ne zaman?..’’
*
Devamlı tatil olsun...
Sömestr tatili, yaz tatili, yılbaşı tatili, Kurban Bayramı tatili, Şeker Bayramı tatili, yarımşar gün ramazan tatili... Geçiyorum resmi bayram tatillerine; say say bitmez.
Köprüleriyle birlikte zaten yarım sene kadar tutuyor.
Koyun üzerine:
Hafta sonu tatili, kar yolları kapadı tatili, kafadan tatil, öylesine tatil, kaçamak tatil, grip oldum tatili, teyzem öldü tatili...
Geriye kalıyor az bir şey.
Onu da siz tatil sayın.
Peki ‘‘kim çalışacak’’ derseniz...
İşte bu durumlarda hükümet ‘‘köprü çalışması’’ kararı alır.
*
Bu ‘‘köprü tatili’’ denilen şey, iki tatilin arasındaki tatil, yani tatilin tatili anlamına geliyor.
Ki yeryüzünde duyulmuş değil.
Ayrıca hiçbir ülkede bu kadar çok tatil yok.
Özellikle kalkınmakta olan bir ülke, herkesin 12 ay yaşadığı seneyi, birkaç aya indirirse nasıl kalkınır?..
Yatarak zengin olmanın olanağı var mı?..
Olsaydı, Süleyman Bey konuşurken, özellikle de canlı TV programlarında devamlı uyuyan bizim Altemur Kılıç, Karun kadar zengindi.
*
Aslında kuralcı olan devletin zırt pırt tatil verme eğilimi, yönetenlerin işleri kolay çözme içgüdüsüdür. Devletin kapıları kapandığında, herkes tatile gittiğinde, sorun çıkmıyor.
Bunun halk arasındaki tanımı şöyle:
‘‘Harç bitti, inşaat paydos...’’
Ya da bu; susturulamayan gürültücü sınıfın, okul bahçesine salınması gibi bir şeydir.
Herkes tatile gittiğinde, bakarsınız sorun yok.
Şimdi iyi tatiller...
Paylaş