Ve gerekçesi maziye dayalı; dünya petrol fiyatlarının dokuz ay önce yüksek oluşu...
(.......)
Biliyorsunuzdur; ekonomide iyi bir şey olduğu zaman, bunu kesinlikle Tayyip Erdoğan yapmıştır... Ama kötü bir şey olduğunda ise dışarının etkisindendir.
Bu sefer de zammın düşünülen gerekçesi "petrol fiyatlarındaki aşırı artış" idi.
Ama aksilik petrol fiyatları tam bu sırada 100 doların üzerinden 60 dolara düştü.
Bu durumda gerekçe şöyle oldu:
"Dokuz ay önce yüksekti..."
(.........)
Ve "Doğalgaza petrolün etkisi geriden geliyor" diyorlar.
Olabilir.
Gaz ya...
Pekiiii... Geriden gelmeyip de günü gününe tüketiciyi yansıtılan benzin-mazot fiyatları niye etkilenmiyor petrolün tepetaklak düşüşünden de Türkler dünyanın en pahalı benzinini-mazotunu kullanıyorlar?..
Petrolün düşüşü benzine yansımıyor, ama dokuz ay önce yüksek oluşu doğalgaza yansıyor...
*
Ben size söyleyeyim; Tayyip Erdoğan ekonomiden anlamaz.
Ama bunu belli etmez.
Tıpkı İngilizce bilmedendünya liderleri ile sohbet eder gibi yapıp, bunu hiç de belli etmediği gibi...
Şimdiye kadar Kemal Derviş ile uygulamaya konulan, IMF kontrolü ile yürütülen ekonomiyi, zar-zor götürdü diyelim.
"Ellememe politikası" idi bu...
Ama şimdi iş başa düştü.
Ve berbat etmeye başladı ortalığı.
Dış basına bakın; küresel krizin merkezi sayılan ülkelerde insanların yaşamı normal sürüyor, hiç kimse aç-açıkta kalmış değil.
Türkiye’nin krizin dışında olduğunu söyleyen büyük ekonomist Başbakan’dı, ama görüyorsunuz; iş ve çalışma hayatı insanların başına çöküyor. Kriz ülkelerinde doğalgaz fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 40 arttı, Türkiye’de yüzde 80...