Ekonomi kötü gittiğinde her zaman önce Osman’ı kovarlar, o bunu bilir.
Ve ekonomi kötüye döndüğünde Osman’ın yürüyüşü değişir, yan yan gider, boynunu büker, biraz kamburlaşır, artık ceketinin bir ucu öbür ucundan daha sarkıktır, arada bir anlamsız sesler çıkartır...
Başına geleni anlamıştır Osman.
*
Ben, Osman’a bakarım.
Başbakan, "Hamdolsun ekonomi iyi" dediğinde ve televizyonlar bunu müjde olarak halka duyurduğunda, ekonomi çökmüştü aslında.
Borsa yıkıktı.
100 YTL, bir haftada 63 YTL’ye indi.
Yabancılar paralarını alıp gittiler.
Esnaf perişan-şaşkın.
Şirketler işten çıkartacakları elemanlarının listelerini gizli gizli hazırlamaya başladılar.
Türkiye’nin artık eroincinin, rüşvetçilerin, kaçakçıların yurtdışındaki paralarına ihtiyacı vardı ki, Maliye Bakanı "Getirsinler, onlardan hesap sorulmayacak..." kararını açıkladı dün.
İktidarın kara paraya özgürlük tanıması yanında aldığı ikinci karara bakın:
Borsacılara vergi müjdesi...
Ama tasarruf sahipleri, istihdam merkezleri, esnaf, kitlesel tasarruf-masarruf için en ufak çabaları gözükmüyor.
(.........)
Şimdi bunda "Hamdolsun ekonomi iyi" gibi bir durum var mı?..
Yok...
Çünkü bu Başbakan ekonomiden anlamaz...
Türk ekonomisi, IMF’nin denetiminde bugünlere kadar kazasız belasız sürüp gelmişti.
O kadar...
Şimdi IMF yok, kriz var ve aldıkları ilk kararlar; eroinciye, kaçakçıya, spekülatörlere avanta sağlamak...
*
Ben bu durumlarda Osman’a bakarım...
Osman başına geleni bilir, yan yan gider...
Büker boynunu, ağzını açar-kapatır da sesi çıkmaz...