Görülmeye değer rüyalar...

Bu yüzden rüya görenlerin sayısı arttığı gibi, rüyaların mesleklere göre görülmüş olması da önemli.

Diyelim ki bankacısınız, rüyanızda karpuz tarlası gördünüz.

Ne alakası var?..

Çünkü o kredi borcu olan çiftçilerin görmesi gereken bir rüyadır ve içine bir şeyh-meyh monte edilerek Tarım Bakanı’na iletildiğinde, kredi borçlarının ertelenmesi söz konusudur.

Bankacıysanız boş kasa görmeniz iyi olur.

Diyeceksiniz ki:

‘Peki şeyh efendi kasanın içine mi otursun?..’

Onu siz bilirsiniz.

Ya da işadamısınız ve özelleştirme ile ilgileniyorsunuz. Ama rüyanızda deve gördünüz...

Ne fayda...

Oysa deve yerine rüyanızda tarikat şeyhini görseniz ve o Başbakan’a dese ki rüyanızda:

‘İhaleyi arkadaşa ver...’

İşte bu iyi bir rüyadır...

*

Devleti izliyorsanız, Nakşibendi şeyhi Mehmet Zahit Efendi’yi rüyasında gören bir değerli zatın başvurusunun Başbakanlık kayıtlarına geçtiğini ve ilgili birime resmen iletildiğini biliyorsunuzdur.

Bundan sonra böyle...

Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyor iktidar... Cumhurbaşkanı’nın uyarılarını da tanımıyor... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını da işleme koymuyorlar.

Ama Nakşibendi şeyhinin girdiği rüyayı tanıyor.

Ve işleme koyuyor...

*

Bu iktidarın Türkiye’yi çağdaş Batı demokrasisine taşıdığını rüyasında görenler uyandılar mı, uyanacaklar mı, uyanmazlar mı bilemeyiz.

Sabah sabah o yalaka rüyasını anlatır durur:

‘Bakıyorum ki Tayyip Bey Türkiye’yi uçuruyor...’

Televizyonlarda, köşelerde, manşetlerde...

Bir rüyadır sürüyor.

Uyanıp da ne yapacaksınız?..

Hukukun işlem görmediği, Nakşibendi şeyhi rüyasının resmi işlem gördüğü gerçeği ile karşılaşmak yerine...

Uyuyun...

Ve rüya görün...