Mademki laikliği ve çağdaşlığı savunan partini kara çarşaf kültürüne indirgedin, neyini beğenmiyordun AKP’nin?..
Neyine karşısın?...
Gericiliğine mi?..
Tutuculuğuna mı?..
Çağdışılığına mı?...
*
Peki...
O meydanlarda "laik ve çağdaş cumhuriyeti" isteyenler... Türkiye’nin İran’a benzemesinden endişe duyanlar... Çocuklarının Batılı bir ülkede büyümesi için çığlık atanlar, niçin sana oy versinler?...
Neden?...
Eğer türbanı dahi aşıp kara çarşafa rozet takacaksan, yukardakilerden hangisini savunup, o meydanlardakilerle birlikte el ele tutuşup yürümeye, birlikte bağırmaya yüzün olabilir?..
Partideki odanın kapısını kapat, o meydanlardaki sloganlardan bir tekini dahi yüksek sesle tekrarla...
Bak bakalım:
Uyuyor mu kara çarşafa...
*
O zaman ilk fırsatta boykot ettiğin Çankaya’daki o resepsiyonlara da koşmalısın.
Açılımsa açılım...
Türbansa türban...
Tesettürse tesettür...
Öbür türlüsü bu son günlerde, kara çarşaf ve türbanla ilgili söylediklerine yakışmaz.
Koşmalısın...
Hatta cebinde bir de rozet...
Yoksa Hayrünnisa Hanım’ın o yüksek takdir ve beğeninize mazhar olması için kara çarşaf giymesi mi gerekir?..
*
Ben hiç böyle tuhaf bir şey görmedim.
Sen kalk; eleştirdiğin, yerden yere vurduğun, tehlikeli gördüğün... Rejim için sakıncalı, memleket için felaket, aydınlık için tehdit saydığın şey gibi olmak iste...