Evdeki üçlü koltukta öyle yayılmış otururken bir anda "zafer" kazanıyorsunuz.
Siz hiçbir şey yapmıyorsunuz.
Zaten bir şey yapmaya da niyetiniz yok ve her zamanki gibi aval aval bakınıyorsunuz televizyona.
İşte o anda "zafer" sizin oluyor.
Dünya umurunuzda değil, başarmak diye bir derdiniz bulunmuyor. Bir çabanız, bir sorumluluk duygunuz, bir gayretiniz, biraz olsun kazanma derdiniz yok...
Birden kazanıyorsunuz...
Hatta ayaklarınız duvara dayalı, uyukluyor da olabilirsiniz. Uyandığınızda bakarsınız ki, aaa kazanmışsınız...
Mesleğinizle ilgili bir beceriniz, çevrenizdeki kirlilikle ilgili bir tepkiniz, ülkemizin içine düştüğü bataklığa dair bir fikriniz, mutsuz yaşamlar karşısında bir sorgulamanız...
Bir fikriniz...
Bir düşünceniz...
Biraz olsun zihniniz de yok.
Ama o an "galip" geliyorsunuz...
*
Futbolun iyi tarafı bu.
İşte; daha iki gün önce medyada "Kaybettik", "Yıkıldık" başlıkları vardı. Ama dün her şey değişti:
"Zafer..."
"Çılgın Türkler..."
"Diriliş..."
"Duy bizi dünya..."
Bu ülke ve bu toplum hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey değişmeden... Bir meşin parçası iki tahtanın arasından geçti diye böyle oldu.