DÜN hemen hemen tüm gazetelerin birinci sayfalarında bir fotoğraf yayınlandı:
Çankaya’dan bir protokol fotoğrafı.
Suriye Cumhurbaşkanı Esad ve modern giyimli eşi ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eşi...
Nasıl bir görüntü olduğunu tahmin ettiğiniz fotoğrafların altlarında genelde şöyle yazılıydı:
"First Lady ilk kez protokolde!..
*
İçinize sindi mi?..
Ben burada kimsenin eşine, başına, özel yaşamına karışmak için yazmıyorum bu yazıyı.
O "devlet protokolü fotoğrafına" giren kimse, artık kendisi değildir.
O "Türkiye"dir...
O fotoğrafa giren ve "Türkiye" imajını etkileyen kim olursa olsun bize ilgilenme hakkı verir.
Söyleyin...
Sindi mi içinize?..
*
Başı örtülü ve hacı Atiye Ablam’ın alınıp, eliyle başörtüsünü düzeltirken sitemli sitemli "Bekiiirrr..." dediğini duyuyorum.
Sen alınma ablam...
Seninle hiçbir ilgisi yok.
Bu "Türkiye" ile ilgilidir.
Bizim aydınlık bir yolumuz vardı.
Umutlarımız tomurcuk tomurcuktu.
Heveslerimiz yığın yığındı.
Bizim çocuklarımız şarkılar söyleye söyleye ders zilleri çaldığında koştular.
Büyüdüklerinde bu ülkenin mutluluğu için bakın; dağlarda ölüyorlar birer birer.
Anaların ağlayışı, dulların çığlığı bu güzel ülkenin "medeni dünyada var olması" için değil midir?..
Batılı, çağdaş bir ülkemiz olsun... Gümrük kapılarında eller bizi itip kakmasınlar... "Türkiye" denilince kimsenin aklına ortaçağ gelmesin... Anlımıza vurulan o "geri kalmış ülke" damgası silinip gitsin diye.