Fındık kabuğu...

BİR fındık kabuğunun içine ne sığabilir?..

Bilemezsiniz.

Bir fındık kabuğunun ne kadar geniş olduğunu bizler bilemeyiz.

Onu üreten köylüye sormalı.

Dalında olgunlaşırken fındık taneleri, o yaprakları aralaya aralaya girer fındık kabuğunun içine ve buluşur dünyası ile:

Bir buzdolabı, yeni televizyon, evin ortasına bir halı...

Belki bir traktör...

Çocukların düğünü...

Yeni takım diş...

Bunların tümü fındık kabuğundadır.

Hasat zamanı o genç kız da fındığı avuçladığında, aslında o da dalmıştır fındık kabuğunun içine:

Çiçekli elbiseler...

Naylon kemer...

Beyaz atlı prens...

Ve bir düğün içinde.

Klarnet çalar.

*

Bizler "fındık üreticisinin tepkisini" birer gazete haberi gibi görsek de, o aslında içindeki minik minik dünyaların yıkılışıdır.

Yeni televizyon yok olur.

Ne naylon kemer kalır, ne çiçekli elbiseler.

Düğün dağılır...

Klarnet susar...

*

Anladığım kadarıyla iktidar fındık üreticisini değil, yabancı sermayeyi, bankaları, Ofer’leri, El Kadı’ları daha çok seviyor. Soruna çözüm getirilmediği için de fındık üreticileri Ordu’da 80 bin kişinin katıldığı görülmemiş bir miting yaptılar.

İmamlar kızdılar.

Fındık üreticisini copla dağıtmayan Emniyet Müdürü’nü görevden aldılar.

Bir yanda fındığı düşük fiyata kapatmak isteyen sermaye ve sermayenin hizmetinde olan koca iktidar...

Öte yanda dünyası fındık kabuğunun içine sığacak kadar sıradan insanlar.

Tüm bunlar size bir siyasi ya da ekonomik olay gibi gelebilir.

Ama değil...

Fındık kabuğunun içindeki dünyanın kavgasıdır bu.

Bir çiçekli elbise...

Naylon kemer...
Yazarın Tüm Yazıları